Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/10094 Esas sayılı dosyasından davacı borçluya gönderilen ilamsız takiplerdeki ödeme emrinin tebliği tarihinin 06/11/2018 olduğunun tespitine, 2- İlk derece yargılaması nedeniyle; -Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL'nin mahsubuna, bakiye 23,40 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, -Dava türü-talep içeriği nedeniyle yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, -Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, -Sarf edilmeyen gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine, 3- İstinaf başvurusu nedeniyle; -Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine, -Dava türü-talep içeriği nedeniyle yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, -Davacı tarafından yatırılan 73,10 TL tehiri icra harcının talep halinde iadesine, -Sarf edilmeyen istinaf gider...

İcra ve İflas Kanunu 4. maddesine göre satış memurunun işlemine karşı yapılacak itiraz ve şikayetler sulh hakimi tarafından icra mahkemesi gibi incelenip karar bağlanır. Buna göre satış memuru tarafından yapılan muhdesat aidiyetine ilişkin karara karşı yapılacak itirazlar anılan madde uyarınca esasa kaydedilerek şikayet prosedürüne göre sonuçlandırılır. Somut olayda; satış memurunun işlemine karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz...1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ek karar şeklinde 02.09.2021 tarihinde kabul edilerek...2. Satış Memurluğunun 19.08.2021 tarihli kararının kaldırılmasına dair karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu 363. maddesine göre şikayet üzerine verilen kararlara karşı ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurabileceği düzenlemiş olup davacının temyiz talebinde bulunması doğru olmamış, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir....

    Diğer yandan İİK 4.maddesi, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak itiraz ve şikayetleri incelemeye bu icra ve iflas dairelerinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiş, ancak koşullarının oluşması halinde İİK 79.maddesinde yetkiyle ilgili istisnai hüküm olarak getirilmiştir. Buna göre haciz, talimat yoluyla yapılmış ve haciz istemi genel nitelikli olup nokta haciz istemi değilse talimat icrasının işlemine yönelik itiraz ve şikayetleri inceleme talimat icrasının bağlı olduğu icra mahkemeleri yetkili olacaktır. Gözden kaçırılmaması gereken bir konuda haciz talimatla yapılsa bile icra memurunun İİK 96-97 maddesi uyarınca presedürü uygulamasına ve haczin 97 veya 99.maddelerine göre yapılmasına yönelik itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra mahkemesinin yetkili olduğudur....

      İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen kira ilişkisinin başlatılan icra takibi ile feshi ve davacının mecurdan tahliyesinin talep edildiği, takibin Manavgat 2. İcra Müdürlüğünün 2017/1316 Esas, sayılı dosyası ile işlem gördüğü, davacının icra dosyası üzerinde çıkılan 23.09.2018 tarihinde Haciz işlemi yapılarak davacının Mecurdan tahliye edildiği, Manavgat İcra Mahkemesince yapılan yargılamalar sonrasında nihai olarak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2020/233 ESAS 2021/129 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : Kayseri 9....

      İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesi, icra ve iflas dairelerinin görevleri sırasında ilgililere vermiş oldukları zararların tazminini amaçlayan bir düzenlemedir. İlgililer kavramına icra takibinin tarafları olan alacaklı ve borçlunun yanında, zarara uğrayan üçüncü kişiler de girerler. Madde lafzından açıkça anlaşılacağı üzere İİK'nın 5. maddesi kusur sorumluluğunu düzenlemektedir. Bu sorumluluğun gerçekleşmesi için icra ve iflas dairelerinin görevleri ile alakalı olarak olumlu ya da olumsuz bir eylem ya da işleminin mevcut olması ve bu işlemi gerçekleştiren memur tarafından kusurlu olarak icra edilmesi gerekir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 11 Mart 2020 tarihinde Tayland ülkesine gittiğini ve pandemi nedeniyle bugüne kadar dönemediğini, bunu bilen alacaklının müvekkili aleyhine takip yaptığını ve usulsüz tebligatla takibi kesinleştirdiğini, müvekkilinin mernis adresine gönderilen ilk ödeme emrinin iade edildiğini, bu ilk tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ memurunun yasa ve yönetmelikte belirtilen işlemleri yapmadığını, bu tebligat usulsüz olduğundan ikinci tebligatı da geçersiz kılacağını belirterek, usulsüz tebligat şikayetinin kabul olunarak ödeme emri tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 19/10/2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespitine, takibin durdurulmasına, karşı taraf aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/5497 sayılı icra dosyası kapsamında düzenlenen kıymet takdiri raporunun 06.01.2020 tarihinde Hayriye Kara isimli şahsa tebliğ edildiğinin taraflarınca 07.07.2020 tarihinde ilgili icra dosyası kapsamında satış ilanının taraflarına tebliği ile öğrenildiğini, kıymet takdiri raporunun usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, hukuka aykırı yapılan tebligat nedeniyle rapora itiraz edemediklerini kıymet takdir raporu doğrultusunda, satış yapılmasının taşınmazların değerlerinin çok altında satılmasına sebebiyet vereceğini beyanla usulsüz tebligat nedeniyle yaptıkları şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin; müvekkilinin tebliği öğrendiği tarih olan 07/07/2020 olarak düzeltilmesine ve buna bağlı olarak T.C. Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2019/29781 sayılı dosyası kapsamında yaptıkları kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/437 KARAR NO : 2020/583 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KASTAMONU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2018 NUMARASI : 2018/311 ESAS - 2018/330 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Kastamonu İcra Dairesi'nin 2018/53713 Esas sayılı takip dosyasından ve ödeme emri tebligatından, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeni ile 31/10/2018 tarihinde haberdar olunduğunu belirterek tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir....

      Şu durumda, davalının davacı aleyhinde ödenilen dört adet senet ve altındaki imzanın davacıya ait olmadığı bir adet senet ile davacı hakkında yapmış olduğu icra takibi ve bu icra takibine dayanılarak yapılan haciz işleminin haksız olduğu kabul edilmeli ve davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir. 2-Davacının maddi tazminat istemi yönünden; davacının aracına davalı alacaklı tarafından başlatılan... İcra Müdürlüğü'nün 2008/2667 Esas sayılı takip dosyasında 11/08/2008 tarihinde fiili haciz uygulanarak muhafaza altına alındığı, yine dava konusu aracın davacının dava dışı İş Bankası'na olan kredi borcu nedeniyle 02/12/2008 tarihinde haczedilerek daha önce muhafaza işleminin uygulandığı otoparkta bırakıldığı anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu