WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı banka ile dava dışı şirket arasında çeşitli tarihlerde değişikli meblağlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bir kısmında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı bankanın kefalet sözleşmelerine istinaden asıl borçlu ve kefil olan davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davacı kefilin ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödemede bulunarak akabinde takibe konu borcun dayandığı kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı bu nedenle icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyası, taraflar arasında tanzim edilen kefalet sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı ......

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı banka ile dava dışı şirket arasında çeşitli tarihlerde değişikli meblağlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bir kısmında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı bankanın kefalet sözleşmelerine istinaden asıl borçlu ve kefil olan davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davacı kefilin ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödemede bulunarak akabinde takibe konu borcun dayandığı kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı bu nedenle icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyası, taraflar arasında tanzim edilen kefalet sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı ......

      İcra Müdürlüğü'nün 2013/1263 Esas dosyasından takip borçlusu .... aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı ....İcra Müdürlüğü'nün 2015/233 Talimat sayılı dosyası ile 03/07/2015 tarihinde borçlunun adresinde yapılan fiili haciz sırasında müvekkilinin borçlu lehine icra kefili olduğu, haciz baskısı altında verilen icra kefalet işleminin TBK'nun 583. maddesindeki koşulları taşımadığını ileri sürerek 03/07/2015 tarihli kefaletin ve icra taahhüdünün iptaline talep ettiği; mahkemece icra kefaletinin geçersizliğinin icra mahkemesi tarafından incelenemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 38.maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2015/233 Talimat sayılı dosyası ile 03/07/2015 tarihinde borçlunun adresinde yapılan fiili haciz sırasında müvekkilinin borçlu lehine icra kefili olduğu, haciz baskısı altında verilen icra kefalet işleminin TBK'nun 583. maddesindeki koşulları taşımadığını ileri sürerek 03/07/2015 tarihli kefaletin ve icra taahhüdünün iptaline talep ettiği; mahkemece icra kefaletinin geçersizliğinin icra mahkemesinde incelenemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinin birinci fıkrasında; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

          Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ödenen kira bedelinin geri alınması istenmektedir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında yalnızca akdin feshi istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür. Buna karşılık kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, başlangıçtan beri geçerli olmadığının saptanması davasında görevli mahkeme dava konusu değere göre belirlenecektir. Geçersizliğinin tespiti istenilen kira sözleşmesinde yıllık kira parası 23.000,00 YTL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan yerine getirilmesi imkansız olduğu iddia edilen kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin geri ödenmesi istemlerinden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İstirdat ve sözleşmenin hukuka aykırılığının tesbiti talebine ilişkin olarak açılan davada .... Asliye Ticaret ile ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: Dava, davacı tarafından imzalanan kredi kartı ve kredili mevduat hesabı sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile ana para dışındaki ödenen tüm paraların iadesi istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince; davanın kredili mevduat hesabından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .......

              hükmünde olan icra kefalet işleminin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için kefaletin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekmekte olduğunu, davanın kabulü ile müvekkili davacı hakkında tesis edilen 17/01/2018 tarihli icra kefalet işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile davacıya gönderilen icra emrinin iptaline, icra kefaletinin geçersiz olması nedeniyle icra takip dosyasında davacıya yönelik olarak icra kefili sıfatıyla tesis edilen tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı kararı ile davanın 06/05/2014 tanzim ve 30.08.2014 vade tarihli 49.000.00 TL bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmekle mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır. Dava, icra takibinden sonra açılan kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Bu şekilde, anılan hükümde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları yönünden yetkili mahkeme özel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibi Balıkesir'de başlatılmış olup, davalı şirketin muamele merkezi de Balıkesir'de bulunduğundan Antalya mahkemeleri yetkili değildir....

                nin işçisi iken işverenin telkinleri nedeniyle icra dairesine gittiğini ve evraklara alelacele imza attığını, ne için imza attığını anlamadığını, kendisine herhangi bir açıklama yapılmadığını, daha sonra icra kefaletinden kaynaklı tarafına ödeme emri gönderildiğini, iradesinin fesada uğratıldığını, müvekkilinin el yazısı ile yazılan kefalet tarihi, sorumlu olduğu azami miktar ve müteselsil kefil ifadesinin bulunmadığını, icra kefaletinin TBK 583.maddesinde yazılı şartları içermediğini, geçersiz olduğunu belirterek 02/08/2018 tarihli icra kefaletinin geçersizliğinin tespiti, icra takip dosyası nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra kefaletinin geçersizliğinin genel mahkemede yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra mahkemesinden şikayet yoluyla kefaletin iptalinin istenemeyeceği, ancak icra kefaletinin TBK'ya göre geçerli olmadığından bahisle icra emri gönderilemeyeceğine dair şikayetin, İİK'nın 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tabi olduğu ve icra kefaletinin müteselsil kefalet hükmünde olup bu hususta İİK'da özel bir düzenleme bulunmadığından kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı hususunun TBK'nın 583 ve 584. maddelerine göre değerlendirilmesi gerektiği, şikayete konu icra kefaletnamesinde kefillerin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğuna dair bir ifadenin tutanakta kendi el yazıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle icra kefaletinin geçerli olmadığı belirtilerek, borçluların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak...

                    UYAP Entegrasyonu