Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini aynen tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasında Iban numarası bulunan icra emri ile müvekkiline gönderilen icra emri arasında fark bulunduğunu, yine her iki icra emrinin farklı personel tarafından imzalandığını, ayrıca icra emrinin müvekkilinin 15 yaşından küçük oğluna tebliğ edildiğini, icra emri ile birlikte kredi sözleşmeleri, geri ödeme planları ve sair banka kayıtlarının gönderilmediğini, tüm bu nedenlerle icra emri ve takibin usulsüz olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 148 vd. maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin ve icra emrinin iptali istemine yönelik şikayettir....
İcra Mahkemesi' nin 07/10/2021 gün 2021/752 esas 2021/757 karar sayılı dava dosyasının resen inceleme talep edilerek gerçekleştirilen incelemesinde; davanın 20/09/2021 tarihinde açıldığı ve takip borçlusu asile gönderilen tebligatın vekile gönderilmesi gerektiğinden bahisle takip dayanağı senede yönelik protesto evraklarının bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptali talebi bulunduğu, somut olayda da protesto edilmeksizin gerçekleşen takibin iptalinin talep edildiği, takibin iptali sebebi olarak öne sürülen protesto evraklarının bulunmadığına yönelik şikayetin süresiz şikayet olup her iki dava dosyasında da talebin takibin protesto evrakları bulunmadığı gerekçesiyle iptali talep edildiğinin anlaşılması karşısında mevcut durumda dava konularında, davanın taraflarında ve icra takip dosyasında tıpatıp aynılık bulunduğu ve derdestlik şartlarını taşıdığı anlaşılmıştır....
Davalı vekili, davacının ilk olarak müvekkiline karşı yetkisiz Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, takip dosyasına süresinde yetkiye ve borca itirazlarının sunulduğunu, yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 sayılı esasına kaydedildiğini, bu icra dairesinde yeniden icra takibi açıldığını, ancak anılan dosyada usulüne uygun olarak bir ödeme emrinin düzenlenmediğini, Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2021/9771 Esas sayılı dosyasından elektronik tebligat yoluyla Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinin tekrar gönderildiğini, yetkisiz icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin tekrar gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara 14....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/846 Esas sayılı dosyasında konkordatoyu reddettiğini ve tüm tedbirlerin kalktığını, davacının iddia ettiği tarihte yani icra takibinin açıldığı tarihte tedbir kararının bulunmadığını, icra takibi açılması için hiçbir engel kalmadığını, İİK 294 maddesine göre evvelce başlamış takiplerin durduğunu, dava konusu icra takibinde 30/09/2020 tarihinde açılmadığını, icra dosyasının daha önceden Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2018/143821 Esas sayılı icra dosyası olduğunu, takibin 06/12/2018 tarihinde açıldığını, icra dosyasının yetki itirazı ile 14/07/2020 tarihinde Rize İcra Müdürlüğüne gönderildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Rize 3....
İcra Hukuk Mahkemesinin 26/01/2016 tarih, 2015/791 esas ve 2016/122 karar sayılı ilamı ile “şikayetin kısmen kabulune”, “meskeniyet şikayeti ve takibin iptali talebinin reddine” karar verildiğini, bu kararın temyiz edildiğini, bozma sonrası Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda verilen İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi, 2018/469 Esas, 2019/804 Karar sayılı ve 17/09/2019 tarihli kararı ile; İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/1151 sayılı dosyasından çıkarılan “icra emrinin tamamının iptali ile yerine ödeme emri çıkarılması gerektiğine” karar verdiği halde, icra dosyasından ilama aykırı olarak müvekkiline tekrar icra emri gönderildiğini, kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/1151 sayılı dosyasından müvekkiline “ödeme emri” yerine 18/12/2019 tarihli “icra emri” gönderilmesi kanuna ve ilama aykırılık teşkil ettiğini beyanla, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/239 Esas, 2018/700 Karar sayılı kararı ile davalı borçlu Aydın T1 Ltd. Şti.'nin taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememizde dava açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı hakkında haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibe itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği, 30 günlük ödeme süresi içerisinde borcun ödenmediği, bu nedenle Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/239 Esas, 2018/700 Karar sayılı kararı ile davacının taşınmazdan tahliyesine karar verildiği anlaşılmış olup davacının ileri sürdüğü hususların takibin şekline göre süresi içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiğinden davacının yukarıda belirtilen icra takip dosyası ile hakkında başlatılan takibe karşı icra dairesine süresi içerisinde itirazlarını bildirmediğinden ve dolayısı ile takip kesinleştiğinden, ödeme iddiasına dayanılarak takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurulamaz....
İnşaat Akustik İnşaat İş Ortaklığı" (adi ortaklık) adına tebliğ edildiği, adi ortaklığı oluşturan şikayetçi şirketlerin takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti de yoktur. Bu nedenledir ki, takibin veya davanın bütün ortaklara karşı açılması zorunludur. Takipte, adi ortaklık adına tek bir ödeme emri çıkarılmış olup, adi ortaklığı oluşturan ortaklar adına ayrı ayrı çıkarılmış ve tebliğ edilmiş bir ödeme emri yoktur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620. maddesine göre, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, icra takibinde adi ortakların ayrı ayrı gösterilmesi ve ayrı ayrı ödeme emri tebliği gerekmekte olup, taraf ehliyeti olmayan adi ortaklık adına tek bir ödeme emri tebliğe çıkarılarak takip yapılması usulsüzdür....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususları yineleyerek istinaf başvurusunun kabulü ile davacı Cengiz bakımından verilen icra emrinin iptali kararının kaldırılarak davanın tümden reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibin iptali istemine ilişkindir. Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2021/6089 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı T4 tarafından borçlular Rüştü Erken, T2 T1 Fatma Şeker ve Selvet Şeker hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlular olan T1 06/10/2021 tarihinde T2 06/10/2021 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4898 esas sayılı dosyasının alacaklı T4 tarafından borçlular Rüştü Erken ve Ali Erken hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağının keşidecisi Rüştü Erken olan 04/04/2019 vade tarihli 1.400.000,00TL bedelli bono olduğu görülmüştür....
Alacaklının 23.05.2016 tarihinde anılan ilamı icra müdürlüğüne ibraz ederek, ayrıca talep dilekçesine ekledikleri listede isimleri geçen kat maliklerinin her ay ortak gider avans alacaklarının olması nedeniyle aleyhlerine icra emri gönderilmesini talep ettiği, aynı tarihte icra müdürlüğünce talebin reddolunduğu, akabinde alacaklının anılan ret kararını şikayeti ile ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.06.2016 tarih ve 2016/584 Esas, 2016/542 Karar sayılı ilamı neticesinde şikayetin kabul edildiği ve 23.05.2016 tarihli ret kararının iptal edildiği, sonrasında 259 Kat Maliki ile ... Bina Yöneticiliği’ne 13.05.2016 tarihli icra emri gönderildiği ve şikayetçi borçluların icra emrinin usule aykırı olduğu ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; kat mülkiyetinden ana taşınmazın giderinden nihai olarak tüm kat malikleri sorumlu olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine hükmolunduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin 3.677,50.TL tutarındaki alacağını bir önceki dava dışı alacaklıdan noter sözleşmesi ile temlik aldığını, alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....