Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/12/2020 tarih 2019/76 Esas ve 2020/556 Karar sayılı ilamına dayanarak ilamlı icra takibi başlatılmış, ilamda davalı vekili bulunmasına rağmen icra emrinde vekil ismi gösterilmemiş, borçlu asıl adına çıkartılan icra emri tebliğ evrakı 18/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 23/03/2021 tarihinde açılan dava ile vekile tebligat yapılmaması nedeni ile icra emrinin iptali istenilmiş, mahkemece icra emrinin şikayetçi borçlu vekiline tebligat çıkartılmak suretiyle ödeme (icra) emrinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrası İİK'nın 32 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddede "para borcuna veya teminat verilmesine dair ilam icra dairesine verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder" hükmü bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4.392,11 TL için itirazın iptali ile inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatına ilişkin olarak ilamlı takip başlatıldığı, örnek 4-5 numaralı icra emrinin borçluya 06.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 11.02.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; icra emrinin mahkeme kararına uygun olarak düzenlenmediğini ileri sürerek ilâma aykırı takibin ve icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayet tarihinden sonra düzenlenen 12.02.2016 tarihli icra emrinin ilama uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamlı icra takibine başlandığı, borçlu adına 4-5 örnek icra emri gönderildiği, borçlunun icra emrinin iptali ve ihalenin feshini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemlerin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de icra emrinin iptali birlikte istenilmiş ise de, ilamlı takipte icra emrinin iptaline ilişkin şikayet, İİK'nun 16. maddesine dayalı olduğu halde, ihalenin feshi istemi İİK'nun 134. maddesi kapsamındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, takip talebi ve ödeme emrinde icra dairesine ait banka adı, hesap numarası ve Iban numarası bulunmadığından, takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek, ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, belirtilen eksikliklerin sonradan tamamlanabilir eksiklikler olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6352 sayılı Yasanın 10.maddesi...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK'nın 43 maddesi kapsamında bir kez takip yolunun değiştirildiğini, icra müdürlüğünce sehven gönderilen ödeme emrinin iptali kararı üzerine usule uygun olarak ödeme emri gönderilmiş olmasının ikinci kez takip yolunu değiştirme anlamına gelmeyeceğini, davacının tacir olduğunu ve iflasa tabi şahıslardan olduğunu beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; İİK'nın 155 ve 156/3 meddeleri doğrultusunda, örnek 11 ödeme emrinin tebliği üzerine itirazların icra dairesine yapılması gerektiği icra hukuk mahkemesine başvurmanın hukuki bur sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nın 43....
Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.06.2009'da tebliğ edildiği, davalının süresi içinde, 06.07.2009'da ödeme emrine itiraz ettiği, ancak masraf verilmediğinden borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulması yönünde bir karar da verilmediği, 31.12.2009 da dosyanın takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırıldığı, alacaklı vekilinin 27.09.2011'de yenileme talebinde bulunduğu, aynı tarihte yenileme dilekçesinin borçluya tebliğine ve borcun 7 gün içinde ödenmesi ihtarını içeren yenileme emrinin borçluya tebliğine karar verildiği, yenileme emrinin 02.12.2011'de tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde, 09.12.2011'de yenileme emrine ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda; davanın kambiyo senetlerine ilişkin takipte tedbir kararı nedeniyle ikinci ödeme emrinin iptali ve ödeme emrindeki faizin takip talebine aykırı olduğu nedenle takibin iptaline yönelik olduğu dosyanın incelenmesinde Malatya 2....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 26.08.2011 tarihinde kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya 06.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibinden sonra, ödeme emrinin kendisine tebliğinden ve itirazın iptali davası açılmadan önce 29.08.2011 tarihinde borcu kooperatif banka hesabına ödediği, dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce aidat borcunun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın ödenmeyen takip masraflarına ve vekalet ücretine yönelik itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....
K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, davacı şirket aleyhine prim borçlarından dolayı başlatılan 2004/774 ve 2004/775 takip sayılı icra takibinin ve bu takip kapsamında gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. HMK.'nın 26. maddesi gereğince hâkim, kural olarak iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Somut olayda, davacının şirket olmadığı şahıs olduğu ve dava dilekçesinde maddi hata sonucu iptali istenen ödeme emrinin 2004/774 olarak yanlış yazıldığı, iptali istenen ödeme emrinin 2004/775 olduğu açıktır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı H.M.K.'nın 370/2 maddesi hükmü uyarınca hüküm bozulmayarak düzeltilerek onanmalıdır....