Somut olayda, davacı borçlunun Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/08/2016 tarihli 2016/185- 202 esas ve karar sayılı ilamı ile Bayram Ali Polat mirasını reddettiğinin tesciline karar verildiği, icra takibine ise 06/02/2017 tarihinde başlandığı ve davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 24.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından davanın konusu borca itirazdır. Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması gerekmektedir. İcra mahkemesine yapılan itiraz, hüküm ve sonuç doğurmaz. Bu nedenle, davanın itiraz merciinde hata nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın süre yönünden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı alacaklı, icra mahkemesindeki yargılamada kendisini vekiy ile temsil ettirdiği, davalı vekilinin duruşmayı takip ettiği anlaşıldığından HMK'nun 326. Maddesi gereğince davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir....
İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece; isabetli olarak ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu tespit edilmiştir. Ancak borçluya, ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/6991 Esas sayılı takip dosyasından ödeme emrinin 21/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinden sonra 14/11/2014 tarihinde itiraz ettiği gözetilerek İİK 168/5 maddesi uyarınca talebin süreden reddi gerekirken, takibi genel haciz yoluyla takip olarak değerlendirerek ve niteliği gereği itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle red kararı verilmesi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16. maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır....
İcra Dairesinin 2020/1830 esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrinin iptaline dair ve icra takibinin iptaline dair davacı talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, ödeme emrinin iptali taleplerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, takibin ve ödeme emrinin iptali ile borca itiraz talebine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/560 Esas KARAR NO: 2022/192 DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 02/09/2021 KARAR TARİHİ: 01/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının, davacı şirket tarafından işletilen ---- kendisine ait olan ---- plakalı araçla --- defa ihlalli geçiş yaptığı ve davacı şirkete ----- tutarında borçlandığını, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalı aleyhine ---- sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin başlatılmasına müteakip -----tarafından davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve davalı tarafından------ tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine, asıl alacağa, cezaya ve tüm fer'ilerine itiraz edildiğini, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, ancak bu itirazın hukuki temelden yoksun olduğundan, söz konusu itirazın...
Somut olayda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, borçlu takibi haricen öğrenerek 29/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emrinin borçluya 01/12/2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, alacaklının takibin kesinleştirilmesi talebi üzerine icra müdürlüğünce 08/12/2021 tarihli kararı ile takibin durdurulmuş olduğu gerekçesi ile kesinleştirme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin hiç tebliğ edilmemiş olması hallerinde borçlunun takibi haricen öğrenerek itirazda bulunması durumunda itirazın geçerli olmadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla takip talebinden sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itiraz, kendisine sonradan ödeme emrinin tebliğ edilmesi suretiyle geçerlidir....
İİK'nın 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre; icra emrine karşı itirazların icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Buna göre, icra emrinin tebliğ tarihi olan 19/06/2017 tarihinden itibaren borca itiraz 7 günlük süresindedir. Dava dilekçesinde icra emrinin iptali şikayeti yanında, borca itirazında da takibe konu miktar kadar borcun bulunmadığı belirtilerek borç miktarına da itiraz edildiğinden, ipotek resmi senedi değerlendirilmek, davacı borçlunun ödeme hususunda belgeleri de toplanmak, alacaklı bankadan borç ile ilgili belgeler üzerinde inceleme yapılarak, takipte istenebilecek asıl alacak ve faiz miktarının belirlenmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılması amacıyla kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....
hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerektiğini, (Prof....
İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile, İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 01.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük sürede 01.07.2015 tarihinde borcun tamamına itiraz ettiği görülmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre borca itiraz ile takip duracağından, icra veznesine giren para alacaklıya ödenemez. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
hakkındaki davanın husumetten, şirket ve ...hakkındaki davanın da esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre icra takibine itiraz eden gerçek kişi davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı icra dosyasında ...ve Tarımsal San.AŞ.hakkında icra takibi yapmış ise de anılan şirkete ödeme emrinin tebliğ edilemediği dolayısı ile şirket yönünden bir itirazı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekili itirazın iptali davasında dava dilekçesinde şirketi taraf göstermemiş, şirket yetkilileri hakkında itirazın iptali davası açılmıştır. Çünkü itirazın iptali davasının görülebilme şartlarından birisi de takibe ve borca itiraz edilmiş olmasıdır....