Mahkemece, dava dilekçesinde davalının yetki itirazından bahsedilmediği, davalının itirazının haksızlığının belirtildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında yer alan ibarelerin yetki itirazı konusunda bir istemi içermediği, bu durumda davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır. Mahkemece anılan bu hususlar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ederek takibin iptali isteminde bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda istemin kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, bu hali ile, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğindedir....
DELİLLER : Ilgın İcra Müdürlüğü'nün 2020/1060 Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı ve dava dışı İlyas Abdullah Bekçioğlu, Fatma Bekçioğlu, Mustafa Serdar Bekçioğlu hakkında Ilgın İcra Müdürlüğünün 2020/1060 Esas sayılı dosyasıyla 03/11/2020 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, borçlunun icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği 25.11.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye borca ve ferilerine itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce 10.12.2020 tarihli işlemle; “borçlu itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yazılı veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur, borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce borca itiraz edildiğinden, itirazın reddine" şeklinde işlem tesis edilmiştir. Borçlunun itirazından sonra borçluya 28/11/2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiştir....
Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş olup, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü 2022/5041 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından diğer borçlu ile birlikte davacı keşideci borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin 16/04/2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin dosyaya vekaletname sunarak müvekkiline tebligatla birlikte ödeme emrinin tebliğ edilmediği belirterek icra müdürlüğünden usulüne uygun şekilde ödeme emri tebliğ edilmesine karar verilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünün 13/05/2022 tarihli kararı ile borçlu vekilinin talebinin reddine karar verildiği, bu karara karşı şikayet yoluna başvurulduğu ve borca, ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Ceyhan İcra Dairesinin 2018/4442 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu Savrun Tarım Ticaret Limite Şirketine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldığı, takip konusu alacağın 500.000,00 TL bedelli çek olduğu ve ödeme emrine onaylı örneği yerine çek suretinin eklenmiş olmasının da ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği, ayrıca genel haciz yolu ile yapılan takiplerde imzaya ve borca ilişkin her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın usulsüz tebligat ve ödeme emrinin iptali talebi yönünden reddine, imzaya ve borca ilişkin itirazların takip ilamsız olduğundan icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)'nin 2019/289 Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında 24/03/2021 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borca itiraz eden borçlu T3 hakkında Konya/Ereğli İcra Müdürlüğü'nün 2019/3911 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra borca ve takibe itiraz ettiğini ve söz konusu takibin borçlu adına durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itiraz dilekçesi taraflarına tebliğ edilmediğini, yaptıkları icra takibine borçlunun haksız itirazından sonra, arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini beyan ederek borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %28,8 oranında faiziyle ödemeye...
İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Pek tabidir ki ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle mirasın reddi yoluna başvurulmuş olmakla, henüz yargılamanın devam ediyor olması durumunda, borçlunun mirası reddettiğini İİK. nun 62/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine itiraz olarak bildirmesi halinde itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi sırasında bu dava bekletici mesele yapılacaktır....