Maddesine göre "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." şeklinde düzenleme bulunduğu, İİK’nun 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağı, alacaklı tarafından iade gelen tebliğ evrakına rağmen yeniden tebligat yapılması talebinde de bulunulmadığından, alacaklının takibi ve anlaşmazlığı sürdürme iradesinin bulunduğundan söz edilemeyeceği, tüm bu sebeplerle ortada usulünce yapılmış bir itiraz bulunmadığı" gerekçesiyle; davacının itirazın iptali talebinin usulden reddine karar verilmiştir....
Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında.... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 10/12/2014 gün ve 2013/655 E.-2014/524 K. sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dava konusu...7. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7478 sayılı icra takip dosya fotokopisi dava dosyası içerisinde yer almakta ise de, davalılara ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakları ile davalıların borca itirazlarına ilişkin itiraz dilekçelerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Heyetçe incelenmesine gerek görülen dava konusu anılan icra dosyasındaki davalı borçlulara ödeme emrinin tebliğine dair tebligat evrakları ile davalıların borca itirazlarına ilişkin itiraz dilekçelerinin aslının veya tasdikli ve okunaklı birer suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Aynı yasanın 66. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ilamsız icra yoluyla yapılan takibe karşı borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu, borca kısmi itiraz niteliğinde olup yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini inceleme ve değerlendirme yetkisi bulunmadığı halde yetkisini aşmak suretiyle itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. İcra müdürlüğünce yapılması gereken, yasal süresi içerisinde yapılmış olan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar vermektir....
İİK'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Aynı yasanın 66. maddesinde ise; "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ilamsız icra yoluyla yapılan takibe karşı borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu, borca kısmi itiraz niteliğinde olup yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, borçlunun dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini inceleme ve değerlendirme yetkisi bulunmadığı halde yetkisini aşmak suretiyle itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. İcra müdürlüğünce yapılması gereken, yasal süresi içerisinde yapılmış olan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar vermektir....
Takip konusu borcun takipten sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce ödenmesi borçluyu temerrütten kurtarmakla birlikte itiraz sonucu takip tamamen durmuş olduğundan ve İİK'nın 15/1 nci ve 59/1 nci madde hükümleri gereğince takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden borçlu sorumlu olacağından; davacı alacaklının, takip masrafları, icra giderleri, vekalet ücreti, faiz vb. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Buna göre, mahkemece; itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülmeyen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir." Yargıtay . Hukuk Dairesi'nin ... E ... K sayılı ilamı; "İcra takibine konu 29.270,24 TL tutarındaki asıl alacak miktarının ödeme emrinin tebliğinden önce ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yok ise de davalı hakkında takip başlatılmasına sebep olduğundan takip giderlerinden sorumludur....
Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 11/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itirazın ise icra mahkemesine yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük süre içinde (yani 13/03/2015 tarihinde) yapıldığı görülmektedir. Her nekadar borçlu, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden önce icra dosyasına 28.01.2015 tarihli beyan dilekçesi sunmuş ise de, İİK.nun 168/4.maddesinde, itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayacağının düzenlendiği gözetildiğinde, itiraz süresinin başlamasında, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından icra dosyasına sunulan beyan dilekçesi tarihi esas alınamaz....
Kapak hesabı diye bir kavramın bulunmadığını, eskiden icra memurlarının hiç kağıt harcamaksızın takip dosyasının kapağının içine manuel olarak hesap yaptıklarını kalem kalem yazarak toplam alacağın hesaplandıklarını herhalde buradan türetildiğini, taraflarına tebliğ edilen icra emrinin hukuka aykırı olup en azından kısmen iptali gerekirken şikayetin reddinin yersiz olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; icra emrinin iptali talebinden ibarettir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı aleyhine davalı alacaklı tarafından ilamsız icra yoluyla takip başlatılmış ise de, icra müdürlüğünce bu talep üzerine hem örnek no:7 ilamsız takiplerde ödeme emrinin düzenlendiği, hem de örnek no:4- 5 icra emrinin düzenlendiği, düzenlenen bu ödeme emirlerinde örnek no:7 ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği ve davacı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş, alacaklı tarafından ilamsız takip başlatılmış ise de, sehven de olsa icra müdürlüğünce şikayete konu örnek no:4- 5 icra emrinin düzenlenmiş olması ve halen uyap ortamında icra dosyası içerisinde bu icra emrinin bulunduğu, bu durumun ileride şikayetçi borçlu aleyhine sonuçlar doğurması mümkün ve muhtemel olduğundan bu icra emrinin iptalini istemekte davacı borçlu tarafın hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece icra takibine İİK' nın 67. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürede itiraz edilmediği, buna göre davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyadaki belgelerden icra takibinin 05.04.2007'de başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacıya ödeme emrinin 03.04.2007'de tebliğ edilmiş olması mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kurumca taşınmazına konulan haczin kaldırılması ile dayana ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulü ile, davalı kurum tarafından davacı adına kayıtlı ... ili ... ilçesi Gürpınar Yenimahalle çekmece hududu mevkii 3676 parsel de kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haciz ve buna yönelik icra işlemi ile kurum işleminin iptaline dair karar verilmiştir....