Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Dava, İİK.'nun 135/2. maddesi gereğince gönderilen tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu davaların temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğu anlaşıldığından, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...

    İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulü ile 27/10/2020 tarihli icra müdürlüğü kararı gereği davacı vekiline 02/11/2020 tarihinde tebliğ edilen icra emrinin davacı borçlu hakkında iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/949 esas sayılı dosyasında verilen icra emrinin iptali kararının kesinleşmesi üzerine ipotekli taşınmaz maliki şikayetçi tarafa İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca yeniden usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olduğundan icra emri gönderilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, davalının haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2007/801 Esas-2008/30 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatmış olup, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda aynı icra dosyasından yapılan şikayet nedeniyle icra emrinin iptaline karar verildiği ve bu karar kesinleşmeden yeniden icra emri düzenlenmeyeceğini, haricen 50.000 TL ödeme yapıldığını, bu miktar ödeme ile faizine ve ayrıca nafaka alacağı için işletilen faize itiraz ettiğini açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra mahkemesi kararlarının kesinleşmesine gerek olmadığından icra emrinin iptali talebinin reddine, diğer itirazlar hakkında ise kesinleşen 2012/40 Esas sayılı dosyada karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesi için; icra dosyasında borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilen bir ödeme emrinin bulunması ve borçlu tarafından yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi ve bu nedenle durdurulan bir icra takibinin varlığı zorunlu olup, bu husus HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartıdır. Başka bir anlatımla ortada borçluya tebliğ edilen bir ödeme emri ile birlikte süresi içerisinde yapılan bir itiraz bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. İİK 60.maddesi uyarınca icra takip dosyasında ödeme emrini usulüne uygun olarak düzenlemek ve borçluya tebliğe çıkarmak icra müdürlüğünün görevleri arasında olmasına göre, bu işlemin yasaya uygun olarak yerine getirilmemesi durumunda İİK16. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine memur muamelesini şikayet yoluna başvurulabilir. Memur muamelesini şikayet bir dava değildir....

        İcra takibi uzunca bir süre önce sona ermiş olup cebri icra tehdidi altında zorunlu olarak yapılan bir ödemenin şikayet konusu yapılması gibi bir durum söz konusu değildir. İcra emrinin ilama aykırı olduğu iddiasına dayalı şikayet her ne kadar süreye tabi olmasa da icra emrinin tebliğinden 5 yıldan fazla bir süre geçtikten ve paraların paylaştırılması aşaması da sonuçlanıp icra dosyası infaz edildikten sonra yapılması mümkün değildir. Bu nedenle şikayetin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir (Bu yönde Yargıtay 12. HD'nin 03/03/2014 tarihli 2014/3357 E.-2014/5778 K. Sayılı ilamı: "Şikayet konusu işlem, süresiz şikayete tabidir. Ancak gerek süreli, gerek süresiz şikayet icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz." (Aynı yönde aynı dairenin 13/12/2013 tarihli 2013/28786 E. - 2013/39928 K.)" gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/2917 sayılı dosyası üzerinden toplam 62.176,94 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde reşit olmayan davacının velisi Gülistan Şendur'un gösterildiği, borçlu vekilinin süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalı alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın davacı yönünden Uşak 3. İcra Müdürlüğüne gönderildiği, 2019/2786 sayılı dosyasına kayden düzenlenen örnek 7 nolu ödeme emrinde ise reşit olmayan davacının velisinin gösterilmediği ve ödeme emrinin vekiline tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürede itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca yasal sürede itiraz edilmesi halinde, ayrıca icra hukuk mahkemesinde şikayet davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. İİK' nun 62. maddesi uyarınca her türlü itiraz icra müdürülüğüne yapılması gerekirse de ödeme emrinin ve takibin şikayet yoluyla icra mahkemesinden iptali istenebilir....

        Madde kapsamında itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davasında usulüne uygun olarak yapılmış ilamsız icra takibine borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi halinde, alacaklı taraf mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Burada usulüne uygun yapılmış takip ve bu takibe süresinde yapılmış itiraz 6100 sayılı HMK. 114/2. maddesine göre dava şartı olup davanın konusu ise borçludan tahsili talep edilen alacaktır. Somut dava bakımından; İtirazın iptali davası devam ederken, dava ile ilgili itiraza uğramış ödeme emrinin ... İcra Hukuk Mahkemesinin .... Esas- ......

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/295 E. sayılı dosyası ile 28.07.2017 tarihli ödeme emrinin iptali üzerine bu kez davalı alacaklı tarafından 30.11.2018 tarihli ödeme emrinin gönderildiğini, bu ödeme emrine itirazlarını İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1506 E. sayılı dosyasında kabul edilmeyerek şikayetlerinin reddine karar verildiğini, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2019/1741 E. sayılı dosyası ile şikayetlerinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, ardından taraflarına tekrar *14.07.2020 tarihinde ödeme emrinin gönderildiğini, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/295 E. sayılı dosyası ile 28.07.2017 tarihli ödeme emrinin iptali için, İstanbul 1....

          Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir. Davayı konu takibe ilişkin İstanbul ..... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ....... esas, ...... karar sayılı dosyası ile şikayet davası yürütüldüğü, ilgili karar incelendiğinde; şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ....... Hukuk Dairesi'nin 22/09/2021 tarihinde ...... esas, ...... karar sayılı ilamıyla hükmü bozduğu, icra takibinde ödeme emrinin iptaline dair yeniden hüküm kurduğu ve kararın kesin olduğu anlaşılmıştır. İstanbul ...... Hukuk Dairesi'nin ....... esas, ..... karar sayılı ilamında; "Dava, İİK'nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir. Somut olayda icra müdürlüğünce çıkarılan ödeme emri icra hukuk mahkemesince iptal edilmiştir. Bu nedenle ortada geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemez....

            UYAP Entegrasyonu