İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, ilamsız takibe itiraz etmiş gibi değerlendirdiğini, ancak, müvekkiline tebliğ edilen ve dava konusu yapılan takip, ilamsız takiplere dayan ödeme emri olmayıp bizzat müvekkiline tebliğ edilen icra emrine itiraz edildiğini, mahkemenin müvekkiline tebliğ edilen icra emrini dikkate almadığını, müvekkiline tebliğ edilen 07.07.2021 tarihli icra emri hukuka aykırı olması sebebiyle itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamsız icra takibinde her türlü şikayet ve itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İ. B....
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ... İcra Müdürlüğünün ....esas sayılı dosyası ile hakkında yapılan icra takibinde takibe konu senetlerde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı taraf, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının icra dosyasında ödeme emrine herhangi bir itirazda bulunmadığını, takibe konu bonoların davacı tarafından huzurda imzalandığını, davanın da icra takibini uzatmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddine talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamında imza incelemesi yaptırılarak rapor alınmış, düzenelenen rapor ile senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, tebliğ edilen ödeme emrine karşı davalı şirket tarafından herhangi bir şekilde itiraz edilmediğini, şikayet yoluna da gidilmediğini, davalı tarafça icra dosyasına hiçbir şekilde itiraz edilmemiş olması nedeniyle kesinleşen takip dosyasında takip konusu alacağın faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesi için icra dosyasından alınmış olan kapak hesabı doğrultusunda depo kararı oluşturulmasını ve depo kararının yerine getirilmemesi halinde davalı şirketin iflasına karar verilmesi için dava açılmak zorunda kalındığı, öncelikle davalı şirket hakkında İİK 159.madde uyarınca muhafaza tedbirlerine ilişkin karar tesis edilmesini talep ettiklerini, mahkemenin ödeme emrine borçlunun itiraz etmemesi halinde alacaklının talebi üzerine mutlaka tedbirlere karar vermeye mecbur olduğunu, müvckkili şirketin ve diğer alacaklıların korunması için tensip kararı ile birlikte İİK 159.maddesi gereğince alınması gereken muhafaza tedbirleri kapsamında...
Şirketi'nde işçi olarak çalıştıklarını, müvekkillerinin işçilik alacaklarını tahsil edemedikleri için davalı tarafa karşı iflas yolu ile adi takibe başladıklarını, ödeme emirleri davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, iflas ödeme emrine karşı itiraz edilmediğini, iflas takiplerinin kesinleştiğini, İcra İflas Kanunun 156. maddesi gereği davalı tarafın ödeme emrindeki 7 günlük yasal süre içinde borçlu tarafından iflas ödeme emirlerine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, davacı ...'in işçilik alacakları toplamı 22.098,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32. İcra Dairesinin... E. sayılı dosyasından 06.10.2021 tarihinde iflas yolu ile adi takibe başlandığını, 15.10.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş edildiğini, iflas takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, takibin 22.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, İİK 156. maddesi kapsamında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ...'un işçilik alacaklarının 11.288,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32....
İtirazın iptali davası İİK 67. maddesinde düzenlenmiş olup, takibin devamını amaçladığından takibe ve itiraza sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının şartları; 1-) Geçerli bir takip bulunması, 2-) Süresinde ödeme emrine itiraz edilmesi ve 3-)1yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması (itirazın tebliğinden itibaren) şeklindedir. İtirazın iptali davasında usule ilişkin veya esasa ilişkin nihai kararlar verilebilmektedir. Usule ilişkin nihai kararlar dava şartı noksanlığı durumunda verilen kararlar olup, süresinde ödeme emrine itiraz edilmemiş olması, itirazın davadan önce geri alınmış olması, davadan önce borcun tamamen ödenmiş olması, hak düşürücü sürede dava açılmaması ve geçerli takibin bulunmaması durumlarında verilecektir. Dava konusu ... 14. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası ile davacı banka tarafından borçlular ..., ...ve ...'e karşı alacağın tahsili amacıyla 27/11/2019 tarihinde icra takibine başlanıldığı, borçlular ... ve ...'...
Borçlu icra takibinden önce menfi tespit davası açabileceği gibi, icra takibinden sonra da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tespiti davası açabilir (İİK m. 72.1). Çünkü ödeme emrine itiraz etmemiş (veya süresinde itiraz etmemiş) ve bu nedenle hakkında takip kesinleşmiş olan borçlu, cebri icra (haciz, satış) tehdidi altında olduğundan davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....
Somut olayda, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin 05/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu kiracı tarafından 02/03/2021 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinde borca ve faize itiraz ettiğini belirtilerek takibin durdurulmasının istendiği, icra müdürlüğünce 03/03/2021 tarihli kararla itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar İİK’nın 269. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de, bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir....
İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyalarından icra takibi yapıldığını, iş bu takiplerde davalı ...’nun müvekkiline ciro ederek vermiş olduğu 2 adet çek icra takibine konulduğunu, davacının bu icra takiplerinden dolayı toplam 240.000 TL ödemek zorundan kaldığını, İş bu ödemeyi .... şubesinden icra dosya borçlarına mahsuben haricen ödendiğin, bu hususların icra dosyaları ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, davacının ciro silsilesi gözetildiğinde iş bu ödemiş olduğu bedeli davalı borçludan tahsil etmesi gerektiğini, davacının iş bu çekleri kendisine veren davalıya karşı rücuen ilamsız icra takibi başlatığını davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ........
İcra Müdürlüğünün 2001/23967 sayılı dosyadan davalı aleyhine takibe geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini itirazın usule ve hukuka uygun olmadığını ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, depo emrinde gösterilen meblağın davalı tarafın öngörülen sürede ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı depo emrine esas alacağı saptayan bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Mahkemece itirazlar yönünden ek rapor alınmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunda saptanan meblağ üzerinden depo emri çıkarılarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ, ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalının Keşan İcra Müdürlüğü'nün 2013/454 Esas sayılı dosyasıda tebliğ edilen ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğunu, üç parça tarla için ecrimisil talebini içeren ödeme emrine davalının 'söz konusu tarlaların 10 yıl önce annesi Firdevs'e haricen satıldığı, parasının ödendiği' beyanı ile itiraz ettiği, davacılar tarafından davalıya müteaddit defalar iletilen el atmadan vazgeçilmesi ve geçmiş dönemler için ecrimisil ödenmesi taleplerinin karşılıksız kaldığını, davalıya bu yılın ürünü için Keşan Noterliğinin 25.01.2013 tarihli ihtarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesini takibe vakii itirazın iptalini %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı haricen satın alan annesi nam ve hesabına ektiğini bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur....