Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....
Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. Antalya Genel İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; davacı tarafından davalıya aleyhine toplam ... TL fatura alacağının tahsili takip başlatıldığı, davalının süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının 2022 yılı Eylül-Ekim aylarına ait BS formları, davalının 2022 yılı Eylül-Ekim aylarına ait BA formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiş, dosya arasına alınmıştır. GEREKÇE: Dava; fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır....
E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibine geçildiği, takibin kesinleştiği; alacaklının takip yolunu değiştirerek 29/12/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takibe geçtiği ve iflâs ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ olunduğu; borçlunun 04/01/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine itirazın kaldırılması ve borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemiyle eldeki davanın açıldığı, görülmüştür. İflâs ödeme emrinin borçluya 30/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04/01/2016 tarihinde itiraz edildiği taraf vekillerinin kabulünde olup itiraz yasal 5 günlük süresinde yapılmıştır (İİK m.171). Dava, takip yolu bir kez değiştirilerek aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takip yapılan borçlunun 5 gün içinde borcu ödememesi ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılarak borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemine ilişkindir(İİK.m.171, 158, 166)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 15.09.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 10.06.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılından kalan bakiye kira alacağı 3.400,00 TL ile aylık 2.400,00 TL’den Ocak ayından itibaren ödenmeyen kira alacağı toplamı 25.000,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 16.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 23.06.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrine, talep edilen kira alacağı miktarına, ferilerine ve faiz oranına itiraz ettiğini bildirmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.07.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 25.08.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak icra takibi başlatmıştır. Ödeme emri davalı borçluya 27.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 03.09.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe kısmi itirazda bulunmuştur. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....
Somut uyuşmazlıkta davacı alacaklının Düzce İcra Dairesinin 2018/13443 sayılı ilamsız icra dosyası ile başlattığı takip, davalı borçlunun 21.06.2018 tarihinde süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine durmuştur. Alacaklıya bu itiraz 28.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Alacaklı 17/01/2022 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapmış ve eldeki itirazın iptali davasını ise 14.03.2022 tarihinde açmıştır. Hâl böyle olunca yukarıda yapılan değerlendirme ve varılan sonuca göre ödeme emrine itiraz edilip itiraz dilekçesi tebliğ edildikten sonra İİK m.67 uyarınca bir yıllık süreden sonra dava açılmış olduğu ve itirazın iptali davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının kabulü gerekir. Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, aksi yöndeki itirazların reddi gerekmiştir....
Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/73 ESAS - 2021/754 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN KALDIRILMASI KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2020/7769 Esas sayılı dosyasında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, senedin zamanaşımına uğradığı itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, takibe konu alacağın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, borçlunun borca ve imzaya itiraz etmediğini, takibe konu belgenin İİK. 68/a maddesinde belirtilen belge niteliğinde olduğunu belirterek itirazın kaldırılması ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....