Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....
İNCELEME ve GEREKÇE: İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle----- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
Sk No:67 Nilüfer /BURSA" olduğunu, bu sebeple de icra takibinin Karacabey'de açılmış olmasının yetki kurallarına aykırı olduğunu ve takibin Bursa İcra Dairelerinde açılması gerektiğini, ayrıca ödeme emrinde hangi icra dairesi olduğu hususunun yazmadığını, ödeme emrinin en alt kısmında "İcra Dairesi Hesap Bilgileri" yer alması gerektiğini, banka ve iban numara kısmının da boş bırakıldığını, yine ödeme emrinde "Borcunuzu Hemen Öderseniz 01/10/2019 tarihi itibariyle" şeklinde bir bilgilendirme kutucuğunun bulunduğunu ve ödeme emrine yazılı kira sözleşmesinin eklenmiş olduğunu, yazılı kontratta yer alan meblanın 1000TL olduğunu, ancak alacak miktarlarının 2.500TL ve 3.000TL üzerinden gösterildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....
İİK'nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....
İcra Müdürlüğü'nün ...... esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosyanın yapılan incelemesinde, icra takibine konu alacağın 31.07.2018-24.09.2018 tarihlerindeki açık hesap ilişkinde gösterilen fatura alacağına dayalı olduğu, davalı tarafın icra takibindeki borca, yetkiye ferilere itiraz ettiği, yetki itirazı üzerine dosyanın Büyükçekmece İcra Dairesine gönderildiği, davalı tarafın bu icra dosyasında çıkarılan ödeme emrine de itiraz ettiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, dosyanın mahkememize görevsizlik kararıyla geldiği, arabuluculuk dava şartının sağlandığı, davalının bilanço usulüne tabi olduğu mahkememizin görevli olduğu, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davacının sevk irsaliyelerini sunduğu, ba ve bs kayıtlarının, SGK kayıtlarının celp edildiği, davacının ticari defterlerinin incelendiği mali müşavir bilirkişi .........
İcra Müdürlüğünün 2014/2514 Esas sayılı takip dosyasında davalının asıl alacak yönünden ödeme emrine itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden kaldığı yerden devamına, takipten sonra ve yargılama sırasında davalı tarafça ödenen 395.771,16 TL'nin tahsilde tekerrür oluşmaması amacıyla infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce değerlendirilmesine, davalının Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2014/2514 Esas sayılı icra dosyasında 395.753,06 TL'lik asıl alacağa yaptığı itirazın dava tarihi itibarıyla haksız olduğu belirlendiğinden bu miktarın %20'si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise, dava açma süresi başlamayacaktır. İİK’nın 67/1. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, icra dosyasında alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği de açıktır. Buna göre-------Esas sayılı dosyasında borçlunun itirazı takip alacaklısına tebliğ edilmediğinden, itirazın iptali davasının açılması için ön görülen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamamıştır. -------Esas sayılı dosyası derdest ve halen açık bir takip var iken davacının iş bu davaya konu ------Esas sayılı icra dosyasından yeniden icra takibine geçmesi karşısında davalı tarafın süresi içinde ileri sürdüğü derdest icra takibi savunması yerindedir....
İİK'nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....