Dava, alacağın temliki sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından temlik alacağı açıklaması ile davalı-borçlular ... Tic. Ltd. Şti. ve ... Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı borçlu ...Tic. Ltd. Şti. aleyhine Ankara ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlular ... Tic. Ltd. Şti. ve ...Tic. Ltd. Şti. vekilinin gönderilen ödeme emrine karşı süresinde borca ve müvekkili şirketlerin yerleşim yerinin Diyarbakır olduğundan yetkili icra dairesinin Diyarbakır İcra Daireleri olduğunu beyan ederek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, İcra Dairesinde itiraz doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, özel dava şartı olan icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir....
Borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa artık ticaret mahkemesinde (iflas davasında) icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez ve ticaret mahkemesi de icra dairesinin yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Buna karşılık borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunmuş ise bu yetki itirazının kaldırılması da iflas davası ile ticaret mahkemesinden istenir (m. 156,III; m.174). Bu halde, ticaret mahkemesinin ilk önce yetki itirazının incelemesi gerekir (Karş: m.50,II). Ticaret mahkemesi, yetki itirazını yerinde görmezse o zaman yetki itirazını reddederek, iflas davasının esası hakkında incelemeye geçer. Buna karşılık, ticaret mahkemesi icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı haklı bulursa iflas davasının esası hakkında incelemeye girişmeden davayı icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddeder (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, sayfa 1105-1106.)....
İcra Müdürlüğünün 2020/324 Esas sayılı dosyasında ödeme emrine, yetkiye, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, borçlunun yetki itirazının kabulüne, davacı yönünden Bakırköy İcra Dairesinin yetkisizliğine, Adana icra dairesinin yetkili olduğunun tespitine, talep halinde icra dosyasının yetkili Adana İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine, mahkemece karar verildiği görülmektedir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz....
Sigorta AŞ tarafından davacıya ödeme yapıldığı 04.02.2011 tarihine kadar geçen süre için 3095 sayılı kanun 2/2 maddesi uyarınca (taleple bağlı kalınarak %18 ve değişen-azalan oranlarda) işletilecek ticari avans faizinin davalıdan tahsil ile icra takip giderleri ile birlikte davacıya ödenmesine, davalının takibe itirazı haksız olmakla; kabule göre davacı yararına takdir olunan % 40 inkar tazminat tutarı olan 3.800,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava kaçak elektrik kullanımına dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; cari hesaba dayanan fatura alacağının icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun borca ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı, ödeme emrine itiraz dilekçesinde davalının müdürlüğün yetkisine itiraz etmediği dolayısıyla icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarının yetkili icra dairesinin bağlı olduğu mahkemede açılması hususu özel dava şartı olup somut olayda ... İcra Müdürlüğü dosyası itibariyle ... Ticaret Mahkemesinde iş bu davanın açılması gerekeceğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....
İcra Müdürlüğünün 2022/8391 Esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün 05/07/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğünce İzmir 1....
Dairemizce davacının dava dilekçesinin netice talebinde davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın tahsiline karar verilmesi istenerek çelişkili beyanda bulunulduğu, her iki talebin hukuki sonuçlarının ayrı olduğu, bu durumda mahkemece, HMK.nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı tarafa talebi açıklattırılarak, şayet talep alacağın tahsiline ilişkin ise hükmün buna uygun kurulması, şayet talep itirazın iptali ise itirazın iptali davasının yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış olması ve süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin dava şartları kapsamında ödeme emrine itirazın süresinde olup olmadığı ile davalının dava konusu icra takibindeki icra müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerinde durulup hüküm yerinde tartışılarak talebe uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....