Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili; müvekkili tarafından icra dosyasına yapılan itirazın borca ilişkin olmadığını, ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı için itirazda bulunulduğunu, itiraz olmadığından davanın da konusu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ilamsız takiplerde ödeme emrine şikayetin icra mahkemesine yapılması gerektiği, itiraz dilekçesinin icra dairesine verilmesiyle birlikte takibin durdurulmasının istendiği ve itiraz üzerine takibin durduğu, buna göre davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunduğu, davalı tarafından borcun ikrar edildiği ve itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin reddedilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenmiş 01.12.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak 23.07.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 29.12.2012-29.06.2014 tarihleri arası kira paraları toplamı 84.337,50 TL'nin faizi ile tahsili isteminde bulunmuştur....

      Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....

        Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 12/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 14/05/2015 tarihinde mahkemeye başvurarak itiraz ve şikayette bulunduğu görülmektedir. Borçlunun başvurusu kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz, imzaya itiraz ve iflas erteleme davasında verilen tedbir nedeniyle takibin iptaline ilişkin şikayet olup, İİK.nun 172. maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması zorunludur....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine Erdek icra müdürlüğünün 2019/1121 E sayılı dosyasında kira alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, takibe, yetki borca ve asıl ferilerine itiraz edilmesi üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek dosya İstanbul'a gönderilerek İstanbul 7.icra müdürlüğünün 2019/26057 E sayılı dosya numarasını almıştır....

          Borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa artık ticaret mahkemesinde (iflas davasında) icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez ve ticaret mahkemesi de icra dairesinin yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Buna karşılık borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunmuş ise bu yetki itirazının kaldırılması da iflas davası ile ticaret mahkemesinden istenir (m. 156,III; m.174). Bu halde, ticaret mahkemesinin ilk önce yetki itirazının incelemesi gerekir (Karş: m.50,II). Ticaret mahkemesi, yetki itirazını yerinde görmezse o zaman yetki itirazını reddederek, iflas davasının esası hakkında incelemeye geçer. Buna karşılık, ticaret mahkemesi icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı haklı bulursa iflas davasının esası hakkında incelemeye girişmeden davayı icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddeder (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, sayfa 1105-1106.)....

            Dava, alacağın temliki sözleşmesine dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından temlik alacağı açıklaması ile davalı-borçlular ... Tic. Ltd. Şti. ve ... Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı borçlu ...Tic. Ltd. Şti. aleyhine Ankara ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlular ... Tic. Ltd. Şti. ve ...Tic. Ltd. Şti. vekilinin gönderilen ödeme emrine karşı süresinde borca ve müvekkili şirketlerin yerleşim yerinin Diyarbakır olduğundan yetkili icra dairesinin Diyarbakır İcra Daireleri olduğunu beyan ederek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, İcra Dairesinde itiraz doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, özel dava şartı olan icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir....

              Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....

                İcra Müdürlüğünün 2020/324 Esas sayılı dosyasında ödeme emrine, yetkiye, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, borçlunun yetki itirazının kabulüne, davacı yönünden Bakırköy İcra Dairesinin yetkisizliğine, Adana icra dairesinin yetkili olduğunun tespitine, talep halinde icra dosyasının yetkili Adana İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine, mahkemece karar verildiği görülmektedir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz....

                Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; cari hesaba dayanan fatura alacağının icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun borca ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığı, ödeme emrine itiraz dilekçesinde davalının müdürlüğün yetkisine itiraz etmediği dolayısıyla icra müdürlüğünün yetkisinin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davalarının yetkili icra dairesinin bağlı olduğu mahkemede açılması hususu özel dava şartı olup somut olayda ... İcra Müdürlüğü dosyası itibariyle ... Ticaret Mahkemesinde iş bu davanın açılması gerekeceğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu