Davalı borçlu yetkili icra müdürlüğünde yaptığı 13.02.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı,icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tahliye isteminin reddine, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi üzerine, karar davalı tarafından alacağa yönelik olarak temyiz edilmiştir. İİK'nun 62/1. maddesi gereğince borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmelidir....
İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas ... karar sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiştir. İzmir 19. İcra Dairesinden gelen yazı cevabı ile ilama dayalı olarak davalıya gönderilmiş bir icra emri ve tebligatına rastlanılmadığı bildirilmiştir. Dava İİK 67/1 gereğince itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminat talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ... E - ... K....
İlâmsız icrada, doğruca icra dairesine başvuran alacaklının icra takibi yapabilmesi için elinde bir ilâm bulunmasına gerek olmadığı gibi, alacaklının alacağının bir senede (yazılı belgeye) bağlı olması da gerekli değildir. Alacağı hakkında bir senedi (yazılı belge) bulunmayan alacaklı da, ilâmsız icra yoluna gidebilir; ancak, bu hâlde ilâmsız icra takibinin başarı ile sonuçlanabilmesi için, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi gerekir. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse, alacaklı için mahkemede dava açmaktan (m.67) başka çare yoktur. İlâmsız icra, yalnız para alacakları içindir. Para alacakları dışındaki alacaklar için, bir ilâm olmaksızın icra dairesine başvurulamaz. Fakat İİK, kira bedelinin ödenmemesi ve kira süresinin bitmesi hâllerinde, kiralanan taşınmazların ilâmsız icra yolu ile tahliye edilebileceğini, istisnaî olarak kabul etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine 10.02.2012 tanzim, 30.05.2012 vade tarihli ve 4.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ödeme emrine haksız şekilde itirazı sonucu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu bononun teminat amaçlı verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından icra takibine dayanak gösterilen 10.02.2012 tanzim, 30.05.2012 vade tarihli ve 4.000,00 TL bedelli bononun teminat senedi olduğu hususunun... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla sübut bulduğu, bunun aksinin davacı tarafından ispat edilemediği ve yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve asgari %40 tazminat isteminde bulunmuş olup mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda gösterilen yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalının alacağa yönelik temyiz itirazı yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı vekili, 2008 yılı Ocak – 2009 yılı Haziran arası aylar kira parasının ödenmediğinden bahisle borçlular hakkında 09.06.2009 tarihinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/549 sayılı dosyası ile tahliye istekli icra takibi başlatmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında birden fazla kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının borçlarını ödememesi üzerine ihtarlar keşide edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava konusu takipten başka Denizli 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10177 sayılı takip dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ve yine Denizli 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10175 sayılı dosyasında ilamsız takip yoluyla icra takipleri başlattığını, sözkonusu takiplere itiraz ettiklerini, takiplerin halen derdest olduğunu, takipte fahiş faiz talep edildiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir....
Borçlunun yetki itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili ....Müdürlüğü’ne gönderilmiş, icra müdürlüğünce borçluya örnek no:7 ilamsız takipte ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emrine itiraz üzerine söz konusu dava açılmıştır. İ.İ.K.’nun 43. maddesi uyarınca iflasa tabi şahıslar hakkında yapılacak takiplerde iflas yoluyla takip ve haciz yoluyla takiplerden birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere takip yolunu değiştirebilir. Oysa davacı alacaklının talebi İ.İ.K.’nun 42. maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, bu takip yolu bırakılıp başka bir takip yolu seçilemez. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, itirazın iptali davası açma koşullarından biri de usulüne uygun yapılmış bir icra takibinin yapılmasıdır....
Davacı banka alacağın tahsili için kefiller hakkında icra takibi yapmış, itiraz üzerine de itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu dava açılmıştır. Davalılar vekili, müvekkillerinden ...’ın takibe itirazı olmadığını bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı diğer müvekkili hakkında açılan davanın da esastan reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu davalılardan ...’un takibe itiraz etmediği, bu davalı hakkındaki takibin kesinleştiği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, ... için 73.860.71 YTL, ... için ise 49.958.21 YTL üzerinden itirazın iptaline, fazla istemin reddine, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %52.5 temerrüt faizi uygulanmasına %40 icra inkar tazminatının bu davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki cari hesaptan doğan alacağının tahsili amacıyla başlattıkları icra takibinin, davalının haksız yere borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ödeme emrine itirazında ayrıca, usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş olması sebebiyle, öncelikle takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi gerektiği, İİK'nın yetkiyi düzenleyen 50/1 maddesinin HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, HMK'nın 6.maddesi kıyasen uygulandığında, yetkili icra dairesi'nin davalının ikametgah adresi olan ......