"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın alacaklıya tebliği için yatırması gereken posta giderinin davacı tarafından yatırılmaması hususu, hak düşürücü nitelikteki dava şartı olan sürenin işlemeye başladığı anlamına gelmez. İİK.nun 59.maddesi uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak peşinen ödememesi, icra takibine vaki itirazın iptali istemini hükümsüz kılmaz. Somut olayda da, davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 67/1.maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin ilamsız icra takibine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını, alacağın tahsili için devam eden takipten sonuç alınamadığını, takip şeklinin iflasa çevrildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın süresinde açılmadığını, İ.İ.K.nun 43 ncü maddesi uyarınca takip şeklinin bir defa değiştirilebileceğini, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir....
. - KARAR - Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan bu davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalının davacıdan aldığı mal bedeline istinaden verilen senedin icraya konularak tahsil edildiğini, davacının aynı mallar için bu defa faturaya dayalı takip yaparak mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 1999/6363 Esas sayılı dosyasında, ödeme emrine itiraz edilmediği gerekçesiyle 01.03.2005 tarihinde iflas istemiyle dava açılmış ise de, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu iddiasıyla tebliğ tarihinin 03.06.2005 tarihi olarak değiştirilmesi istemiyle ... İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunduğu ve aynı tarihli itiraz dilekçesini İcra Müdürlüğüne sunduğu, .......
İcra Müdürlüğü'nün 2020/112413 esas sayılı dosyası....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Susurluk İcra Müdürlüğünün 2018/1109 E. sayılı dosyasındaki 24/02/2020 tarihli işlemini şikayettir. İİK'nun 264/son maddesi; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmünü içermektedir....
İcra Müdürlüğü’nün 2004/8469 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe, davalı borçlu şirket vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosyanın ... İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve bu icra müdürlüğünden 2004/10998 Esas numarasını aldığı, buradan çıkarılan ödeme emrine de itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açılmış olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında yetkisiz ... İcra Müdürlüğü’nün yazılıp ... İcra Müdürlüğü’nün esas numarası yazılmış olması yanlış olduğu gibi, İİK.nun 67. maddesi gereğince hüküm altına alınan miktarın, 8.885.737.947.-TL. olmasına ve bu miktarın % 40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olduğu belirtilmesine rağmen % 40 oranını aşacak şekilde tazminata hükmedilmesi de yanlıştır....
Davalı borçlu icra müdürlüğünde ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve takibin ikametgahı olan Samsun İcra Daireleri'nde yapılması gerektiğini bildirmiştir, itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra takibinde yetkiye yapılan itirazı değerlendirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece bu yetki itirazı değerlendirilip icra takibinin yetkili yerde başlatılıp başlatılmadığı konusunda karar vermesi, yetki itirazının kabul edilmesi halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Alacaklı tarafından borçlu hakkında iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz istemli icra takibi talebinde bulunulduğu halde, icra müdürlüğü tarafından ilamsız takiplere ilişkin ödeme emri hazırlanıp tebliğe çıkarıldığı, borçlunun takibe itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından alınan 08.08.2014 tarihli karar ile sehven genel haciz yoluna ilişkin ödeme emri gönderildiğinden bahsedilerek borca itiraza ilişkin değerlendirme yapılmadığı, alacaklı tarafından masraf verildiği takdirde örnek 10 ödeme emri gönderilmesine karar verildiği, aynı tarihte borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü ödeme emri hazırlanarak tebliğ edildiği görülmektedir....