Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ilamlı takibe karşı itirazda bulunulamayacağından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. 2004 sayılı İİK'nın 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ... olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir....

    ın Uyap ortamında gayrimenkul sorgusu yapılıp var ise kayıtları üzerine haciz konulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce bu talebin reddine karar verilmesi üzerine söz konusu ret kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5509 Esas sayılı dosyasında da işbu takibe konu senet aslı ile kambiyo takibi yapıldığı ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 2010/563 Esas ve 2011/371 Karar sayılı kararı ile söz konusu takibin iptaline karar verildiği ve borçlular yönünden yeniden icra takibine konu edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK'nun 168. maddesi uyarınca yasal (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak takibe karşı itirazda bulunarak takibin durdurulmasını isteyebilir. Borçlunun beş günlük süre içinde icra mahkemesi yerine icra dairesine yaptığı itiraz geçersizdir....

      İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte ödeme emrine itirazın icra mahkemesi kararı ile kaldırılabilmesi koşullarını gösteren bu hükümlerden anlaşılacağı üzere alacağın dayandığı belgenin icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını sağlayabilmesi için kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi yanında takip konusu borcun ipotek teminatının kapsamındaki borç ilişkisinden doğduğunu da göstermesi gerekir. Aksi halde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenilemez. Bu durumda itirazın hükümden düşürülebilmesi genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası ile sağlanabilecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, icra takibine konu borcun zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılmasını istemiş ve ayrıca faiz itirazında da bulunarak şikayet dilekçesinde dayandığı diğer nedenlerle birlikte icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          nin 33/1. maddesi uyarınca ... icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçeyle icra mahkeme sine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir, itfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Somut olayda, davacının ödeme iddiasına dayanak yaptığı ödeme belgesi, adi yazılı belge niteliğinde olup, İİK.33/1 maddesi kapsamında bir belge olmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlunun 12/05/2014 tarihinde icra dairesine itirazda bulunması ve icra müdürlüğünce takibin durdurulması üzerine, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; borçlunun icra dairesinde ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın, açık olmayan kısmi itiraz olduğu ve bu nedenle İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğu gerekçesiyle istem icra memur muamelesini şikayet olarak değerlendirilerek davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir...

            İcra Müdürlüğünün 2015/22987 Esas numarası ile tarafımızca icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarına bakıldığında da davalının müvekkili şirkete borçlu olduğu açıkça anlaşıldığını, icra takibi öncesi yapılan tüm şifai uyarılara rağmen davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, açıklanan nedenlerle borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma zarureti doğduğunu talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Ankara .......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu, takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını, 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları nafaka borçlarını ödediğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, takibe dayanak ilamın nafaka borcuna ilişkin olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri arasında 2012 yılı Kasım, Aralık ayları nafaka borçlarının ödendiği iddiası da bulunmaktadır....

                İtfa ve imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş, senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır, aynı maddenin dördüncü fıkrasında da borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72. madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır, hükmünün yer aldığı görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 2004 sayılı İİK'nın 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir....

                  Somut olayda; ödeme emrinde, toplam 9.435,00 USD alacağın tahsili istenmekle birlikte harca esas değerinin Türk Lirası olarak yazılı olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki iddiası da yerinde değildir. Davacı borçlunun muaccel hale gelmiş senetlerin ayrı ayrı icra takibine konu edilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğu iddiası ile ilgili olarak mahkememizce yapılan değerlendirmede; İİK'da takibe taraflar arasında düzenlenen ve muaccel hale gelmiş olan bonoların aynı icra takibine konu edilmesi yönünde herhangi bir kanuni düzenlemenin bulunmadığı, kaldı ki taraflar arasında düzenlenen her bir bono farklı bir hukuki ilişkiden kaynaklı olabileceği, bu haliyle alacaklının düzenleyeni davacı borçlu olan birden fazla senedi farklı icra takiplerine konu etmesinde usul ve yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı değerlendirilmekle davacı borçlunun bu yöndeki iddiası da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının tüm taleplerinin reddine " karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu