Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı, takibe itirazında özel bir itiraz nedenine dayanmamış genel ifadelerle borca itiraz etmiş olup ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı, alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür. Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir ...'...

    Somut olayda; davacı tarafından davalılar aleyhine Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/3803 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu ve diğer borçlulara karşı ilamsız takip başlatılmış olduğu, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya velayeten annesine tebliğ edildiği ve 09/08/2019 tarihinde ödeme emrine vekil aracılığıyla itiraz edildiği görülmüştür. Ödeme emrine süresinde itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, borçlu vekili tarafından icra dosyasına yapılan itirazın duruşmadan önce ibraz edilen vekaletname ile geçerli hale geldiği, dolayısıyla takibin durdurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerindedir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapıldığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında ödenen bu bedele de yeniden ödeme emri gönderilince ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek davacının reddine ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini taleph etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı daha önce icra takibini İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde başlatmıştır. Davalı taraf 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapmıştır. Taraflar arasında ödeme konusunda ihtilaf yoktur....

      E. sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine Diyarbakır İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi tarafıma tebliğ edilmiş olup, davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ ne yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu belirtmiş, sunulan tutanakta polis memuru tarafından ....2018 tarihinde davalıya ait .... plakalı mercedes marka aracı müvekkile ait yediemin otoparkına çekilmiş, 2 yılı aşkın süredir otopark ücreti ödenmemiş ve araç üzerinde işlem de yapılmamış, davalı taraf sahibi olduğu aracın 2 yıldır yedieminde olduğunu bilmesine rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ nün .............

        İcra Müdürlüğü’nün ... esasına kayıtlı olarak icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin icra dosyasına 29/06/2021 tarihli talep dilekçesi sunarak takibin iflas yolu ile takibe çevrilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, gönderilen ödeme emrine davalının itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, davalıya depo emri tebliğine ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Saylı dosyasında tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davalı kötüniyetli olarak ve zaman kazanmak maksadıyla kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, kira borcuna ve ferilerine itiraz etmiş ve bu nedenle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, ödeme emrine itiraz edilmişse de, itiraz tarihinden sonra yine aynı tarihte katıldığı ve ihaleyi üstlendiği diğer zeytinlikler için başlatılan icra dosyalarına ödeme yapıldığını, davalı borçlu tarafından imzaya ya da kira ilişkisine itiraz edilmediğini, kısmi itirazını ise 01.11.2011 tarihinde kiralayana sözlü bildirim yapmak suretiyle kiralananı 31.01.2012 tarihinde boşaltmış oldukları ve davacılara kira borçlarının bulunmadığına dayandığını, davalı borçlunun, süre kazanmak amacıyla ödeme emrine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına, borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ve imza olunan kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı/krediler açıldığını ve kullandırıldığını, ancak davalı haksız ve kötüniyetli olarak taraflarınca başlatılmış olan takibe itiraz ederek borcun varlığını kabul etmemekte ve tüm sözlü ihtarlarımıza rağmen söz konusu borcu ödemeye yanaşmadığını, borcun ödenmesi amacıyla yapılan icra takibine karşı sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, borçlu tarafından kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğinden ve itiraz neticesinde icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğinden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle, borçlunun Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2021/18287 Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetle yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar...

            Diğer bir yandan da, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisi ile birlikte açılan davada mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, HMK'nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir. İncelenen takip dosyasında, borçlu şirket vekilinin 16.1.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrine "ıttıla" ettiklerinden bahisle borcun esasına ve zamanaşımına ilişkin itirazda bulunduğu, 10.9.2014 tarihli itiraz dilekçesinde ise, ödeme emrinin ikinci kez kendilerine "tebliğ edildiğinden" söz ederek, hem borcun esasına ve hem de icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu gözlenmiştir....

              -TL.nin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında girişilen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödeme emrine itiraz süresi içinde borcun ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının itiraz süresi içinde asıl alacak miktarını ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, ödemenin infazda nazara alınmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Takibe konu alacak miktarı itiraz süresi içerisinde ödendiğinden bu miktara yönelik itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece fer'i talepler (icra giderleri, faiz vs) yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu