İİK.nun 38. maddesi ise; “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletleri ile icra dairelerindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir” hükmünü içerdiğinden, takip dayanağı tarım kredi kooperatifine ait borç senedi ilam niteliğindedir. İİK.nun 33. maddesinde düzenlenen icra emrine itiraz yolu, yalnız mahkeme ilamına dayalı icra takiplerinde değil, ilam hükmünde olan belgelere istinaden yapılan ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. Bu madde uyarınca ise, ilamlı icra takibine karşı borçlu, icra emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ancak itfa, imhal ya da zamanaşımına ilişkin iddialarını ileri sürerek icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İlam niteliği taşıyan belgedeki imzanın icra mahkemesince incelenmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır....
itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 12/11/2021 tarihli kararına karşı alacaklı vekilince 15/11/2021 tarihli talep ile örnek 7 takibin konusunun ilam olmadığı, ilamın zaten 2021/ 11381 esas numaralı takibe konu edildiği, örnek 7 takibin konusunun ise yargılamanın içeriği gösterilerek ilamda belirtilen alacaktan sonraki aylara ilişkin tahakkuk eden alacaklara ilişkin olduğu belirtilerek takip talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak takip taleplerinin kabulüne karar verilmesinin talep edildiği,icra müdürlüğünün 15/11/2021 tarihli kararı ile alacaklı vekilinin talebinin kabulüne karar verilerek 15/11/2021 tarihinde yeniden örnek 7 ödeme emri düzenlendiği ve dayanak belge sureti ile birlikte borçluya gönderildiği, icra müdürlüğünce 15/11/2021 tarihli kararla, 12/11/2021 tarihinde tebliğ edilen, 11/11/2021 tarihli ödeme emrine itiraz nedeniyle, '' Borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligat parçası dosyaya döndüğünde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına, süresinde değil ise...
"İçtihat Metni"Tebliğname No : IC - 2012/323436 MAHKEMESİ : Gerede İcra Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/11/2012 NUMARASI : 2012/28 (E) ve 2012/32 (K) SUÇ : Çocuk teslimi emrine aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet eylemi, 2004 sayılı İİK’nın 5358 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişik 341. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanun’un 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararların itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle şikayetçi vekilinin 12/11/2012 havale tarihli temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Ceza Mahkemesi TARİHİ : 21/01/2013 NUMARASI : 2012/1203 (E) ve 2013/23 (K) SUÇ : Çocuk Teslimi Emrine Muhalefet Etmek Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet eylemi, 2004 sayılı İİK’nın 341. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanunun 353. maddesinin birinci fıkrasına göre disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararlara karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün bulunmadığından şikayetçi vekilinin 23/01/2013 havale tarihli temyiz talebinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 62 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 63 ] "İçtihat Metni"İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/954 KARAR NO : 2023/1711 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AMASYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2022/219 ESAS 2023/11 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Öncelikle tahliye emrinin tarafına Amasya İcra Müdürlüğü tarafından gönderildiğini, taşınmaza ilişkin tahliye emrinin esas dosya değil taşınmazın bulunduğu icra dosyasının yapması gerektiğini, bu sebeple hukuka aykırı olarak yapılan icra tahliye emrine süresi içerisinde itiraz ettiğini ve yetkili yer olan Suluova İcra Müdürlüğü olduğunu belirtmek istediğini, evinin 3 katlı olduğunu, taşınmazın 2 katının tahliyesinin istenildiğini, hangi katın tahliyesi istenileceğinin yazılmadığını, keşif yapılırsa evinin 3 katlı olacağının ortaya çıkacağını, İcra Müdürlüğünün gönderdiği bu emre...
İcra Müdürlüğünün 2008/1695 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmıştır. Bu yolla yapılan takipte ödeme emrine borçlu veya ipoteği tesis etmiş olan üçüncü şahıs itiraz edebilir (İc.İf. K.md.150). Borçlu ile rehin maliki üçüncü kişi dışındakilerin ödeme emrine itiraz hakkı bulunmamaktadır. Borçlu tarafından açılmış bir menfî tespit davası bulunmadıkça da takibin iptaline karar verilemez. Davacı icra takibinin tarafı ve rehin maliki değildir. Bu yön gözetilmeden "ipoteğe bağlı icra işlemlerinin iptaline" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....
İcra Müdürlüğünün 2019/19472 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte, takibe dayanak belgenin ödeme emrine ekli olarak gönderilmediğini ileri sürerek 26.08.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yapılan incelemede süre yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinin ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin İİK 16 madde gereğince 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, taraflar arasında görülen borca itiraz davasının 15.08.2019 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 17....
Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (... .: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950). Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....
Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....