Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki; davalının verdiği sözlü emrin konusu, davacının görev alanında olan bir iş değildir. Bu haliyle davacının sözkonusu emrin tarafına yazılı olarak verilmesini istemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Olayın yaşanmasından sonra davacı, davalı ile aynı çalışma ortamında çalışmak istemeyerek başka bir birimde çalışmak için başvuruda bulunmak zorunda kalmış ve başvurusu doğrultusunda görev yeri değiştirilmiştir. Tanıkların anlatımı ile sabit olduğu üzere; davacının yaşadığı bu olay, kendisini psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenle, birden çok kişinin bulunduğu bir kamu kurumunda davacıya rencide edici bir üslupla hukuka aykırı emir veren ve davacıya tehdit içerikli sözler sarf eden davalı, davacıda oluşan manevi zararı gidermekle yükümlüdür....

Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c) Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d) Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, Hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. (4) İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a) Etkin pişmanlık, b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c) Karşılıklı hakaret, d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, Dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir. (5) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilir. (6) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, belli bir cezaya mahkûmiyet yerine veya mahkûmiyetin yanı sıra güvenlik tedbirine hükmolunur....

    K.lığına ait motorlu obüsün verilen hedefe tevcihi emri esnasında namlu kilidinin boşalması nedeniyle yan el çarkının dönerek sağ ayak bileğine çarpması sonucu yaralandığı, yaralanması sonucunda malul olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, yaralanma olayının davacının görevinin niteliği ile görevli bulunduğu coğrafi yer itibarıyla terör eylemlerinin önlenmesi, takip edilmesi ve etkisiz hale getirilmesine yönelik görevinin ayrılmaz bir parçası konumunda bulunan tatbikatların gerçekleştirildiği esnada verilen emrin uygulanması sonucunda meydana geldiği konusunda kuşku bulunmadığından, yaralanma olayının, terörle mücadele görevinden kaynaklandığının kabulü gerektiği; bu durumda 3713 sayılı Kanun kapsamında terör eyleminin etkisiyle yargılanan davacının, anılan Kanunda tanınan haklardan yararlandırılması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline, yaralanma olayının 3713 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmemesi sonucunda davacının...

      Kendilerine tebliğ eden amirlerinin çok üzgün oldukları görülmüş, emrin yukarıdan geldiği belirtilmiş, bu durum da eşim tarafından ALLAH VAR GAM YOK cümlesiyle karşılık bulmuştur. Biz sadece ALLAH VAR GAM YOK diyoruz, ... bey önümüzdeki yemekli etkinlik olacak gün ve sayıyı Cumaya belirleriz, Gediz den gelemiyorlar mümkünse bizi davet ediyorlar nerede nasıl yapabiliriz, bugün sendikadayım haftaya katılayım, saat 7 den önce olur, 7 de program var, dernekteyseniz geleyim, tamam bugün erken biterse uğrarım, A.Ş'nin evinde, emin hocam, karaaslan kaydetsen, goruntude Şelale diye çıkacak . kazim bey sizi kaydetti....

        in yaptığı ve bu sırada bir kısım parayı aldığı olay nedeni ile sanıklar ... ve ... hakkında sanıkların rütbeleri de dikkate alınarak, Anayasa m. 137/son, TCK. m. 24/4, DMK. m. 11 düzenlemeleri ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 41 inci maddesinde yer alan "...2 - Hizmete mütaallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldur." düzenlemesi çerçevesinde emrin askeri bakımdan yerine getirilmesi mutlak emir olup olmadığı tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle Tebliğname'ye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 304/2-a maddesi gereğince, dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 03.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin ... yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin ikinci fıkrasında arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasa'nın 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ve 217 nci maddesinin ikinci fıkrasında da yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....

            Mahkemelerinden alınmış bir adli arama kararı olup olmadığının araştırılması, varsa adli arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, bir arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup, Anayasa'nın 38/6, CMK 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b. maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağı hususları da dikkate alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ve sanıklar ... ve ...'...

              Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır. Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir....

                İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, borçlunun icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile dava masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  a opsiyon işlemi hakkında sözlü olarak bilgi verildiğini, risk bildirim formunun da imzalandığını, hatta ... ile yapılan telefon görüşmelerinde dava konusu işlem yapılana kadar bir kaç gün boyunca farklı vade, seviye ve miktarlara opsiyon fiyatlamasının talep edildiğini, ... tarafından verilen emir ile 13.06.2013 tarihinde 2 adet opsiyon işleminin gerçekleştirildiğini, ıslak imzalı opsiyon sözleşmesi teyit formunun imzalanmasından kaçındıklarını, bu durumun ses kayıtlarıyla belli olduğunu, davacının imzaladığı Türev İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin 4.3.B ve diğer maddelerinde dava konusu işlemlerin telefon emri ile verilebileceği, yazılı emrin müşteri tarafından imzalanacağı, yazılı emre dair bir ihtilaf olması halinde telefon kaydının esas alınacağının açıkça düzenlendiğini, 27.08.2001 tarihli seri:V 51 sayılı tebliğin 5 ve 6. maddelerinde de yazılı emrin imzalanmaması durumunda da telefon kayıtlarının esas alınacağına dair düzenleme bulunduğunu, davalı bankanın Türev İşlemleri Çerçeve...

                    UYAP Entegrasyonu