İcra Müdürlüğü'nün 21.05.2015 tarihli yazısında "..UYAP kayıtlarına göre borçlulara ödeme emrinin gönderildiği, 31.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 13.08.2014 tarihinde borca ve faize itiraz dilekçesinin sisteme kaydedildiği tespit edilmiş olup tebligata ilişkin yapılan UYAP sorguları ile borçlu vekilinin itiraz dilekçesi de ekte gönderilmiştir" denilmek suretiyle borçlulara ödeme emrinin gönderildiği ve tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, icra dosyasının aslı getirtilerek icra müdürlüğünün yazısında belirtildiği üzere yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmiş ve ödeme emrine itiraz var ise işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve tebliğ tarihinin 9.11.2005 tarihi olarak düzeltilmesi talebi kabul edilmiştir. Ancak, somut olayda, takip Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.8.2005 tarih 2005/37-21 D.iş. sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatmış takip talebinde 7.9.2005'te bulunulmuştur. Takip talebinden sonra, usulsüz olduğu iddia edilen ödeme emri tebliğinden önce borçlu .............. işbu icra dosyasında vekili aracılığıyla 17.9.2005 tarihinde borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Mahkemece borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabul edildiği gün (20.4.2006) borçlu vekilinin 12.9.2005 te takibe itiraz ettiklerinden bahisle takibin durdurulması talebide icra müdürlüğünce kabul edilmiştir. O halde, borçlunun takipten 9.11.2005 tarihinde değil 12.9.2005 tarihinde haberdar olduğu ve süresi içinde de takibe itiraz ettiği anlaşıldığından şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ...
Her ne kadar mahkemece, yasal sürede takibe itiraz edildiği ve itiraz dilekçesi içeriğine göre dayanak belge ve eklerinin incelendiği böylece, tebliğ evrakına dayanak belgelerin eklenmesindeki amacın gerçekleştiği ve bir mağduriyetin yaşanmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin, İİK.nun 61.maddesine aykırı olarak takip dayanağı belgelerin icra dosyasında incelenerek itiraz edildiği değerlendirmesi usul ve yasaya aykırıdır (HGK.nun 23/05/2001 tarih ve 2001-12-428 E.-426 K. sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlu ... yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/5690 Esas ve 2020/5696 Esas sayılı dosyaları ile takip başlattıklarını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takibe dayanak belgenin İİK md. 68 uyarınca resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelerden olduğunu, takibe konu borca mahsuben takip tarihinden sonra haricen 89.512,50 TL ödeme yapıldığını beyanla, ödeme tarihi itibarı ile 2020/5690 Esasa sayılı dosya açısından bakiye 13.966,47 TL, 2020/5696 Esas sayılı dosyasında ise 13.799,84 TL bakiye alacakları bulunduğunu beyanla her iki takip dosyası yönünden itirazın kesin olarak kaldırılmasına ve takibe dilekçede belirtilen tutarlar üzerinde devamına, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmeden borcun haricen ödenmesi nedeni ile takibe haklı olarak itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/2080 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe itiraz eden takip borçlusu davalının ipotekli taşınmazı üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile devir alan üçüncü kişi olduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 31.03.2011 tarihli celsede inkar tazminatına ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Davalı 31.03.2011 günlü oturumda, icra dosyasında kendisine ödeme emri tebliğine ilişkin zarf içerisinden ödeme emri çıkmadığını, bunu belirtir şekilde icra takibine itirazda bulunduğunu, maksadının takibe itiraz olmadığını, takibe esasen itirazının bulunmadığını ve itirazından vazgeçtiğini beyan etmiştir....
a icra emri 25.02.2010 tarihinde tebliğ edilmiş adı geçen icra mahkemesine süresinde yaptığı şikayetinde icra emri değil ödeme emri gönderilebileceğini, kredi sözleşmelerinde kendi imzası bulunmadığı tüketici mahkemesi kararı ile belirlendiğinden sorumlu tutulabileceği borcu bulunmadığını belirterek kendisine haksız yöneltilen takibin iptalini istemiştir. İcra takibinin dayanağı olan 23.12.1999 tarihli 5508 yevmiye nolu ipotek akit tablosunda ipoteğin, tamamı ... adına kayıtlı taşınmazın ...'ın Türkiye İş Bankası A.Ş.'den kullandığı ve kullanacağı kredilerinin ve doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 100.000.000.000 (Yüzmilyar) TL bedelle “ipotek” edildiği görülmektedir. Kadıköy 5....
Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir....
Temyiz Sebepleri Ödeme emri ...'e tebliğ edilmesi üzerine borçlunun süresinde takibe itiraz etmediğini, diğer borçlu Mustafa Şahin'e ise 03.05.2018 tarihinde tebliğ edilip adı geçen tarafından takibe itiraz edilmediğinden takibin bu borçlu yönünden de kesinleştiğini, borçlunun vefatı üzerine mirasçıları aleyhine takibe devam edilmek istendiğini, müdürlükçe verilen kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, icra memur muamelesine şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. maddesi. 3....
İİK'nın 275. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu 7 gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nın 62. maddesine göre icra müdürlüğüne bildirmek zorundadır. Somut olayda; davacının 23/09/2019 tarihinde tahliye istekli olarak başlattığı icra takibinde, tahliye emri takip borçlusu T3 tebliğ edilemeden, takibi kendiliğinden öğrenmesi üzerine borca itiraz edilmiştir. İcra takip dosyasında usulüne uygun ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yasal olarak takip borçlusuna tanınan süreler işlemez. Takip borçlusuna usulüne uygun tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden, itiraz süresi işlemeye başlamayacağından ve haricen öğrenmeye dayalı itiraz hukuki sonuç doğurmayacağından, kiralayan İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu nedenlerle, mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/14360 esas ile icra dairesinde usulüne uygun ve eksiksiz bir şekilde icra takibi başlatıldığını, tebligat masrafı karşılanarak takibe konu sözleşme, ödeme emri, takip talebi ve vekaletin takip ile ilgilenen icra dairesi katibine bizzat elden teslim edildiğini, sözleşmenin icra takip dosyasında mevcut olduğunu, taraflarına yüklenebilecek bir sorumluluk bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, borçlunun icra takibine borcu olmadığı yönünde itiraz sunmuş olması nedeniyle icra takibinin durduğunu, ödeme emrine itiraz ederek icra takibini durduran borçlunun aynı ödeme emrinin iptalini istemesinde hiçbir hukuki yarar bulunmadığını, borcu olmadığını iddia eden taraf bunu ispat ettiğinde o takibe devam olunamayacağından usul ekonomisine aykırı bir şekilde ek olarak bir ödeme emrinin iptali davası açmasının borçlunun iyi niyetli olmadığını gösterdiğini bu nedenlerle davacının ödeme emrinin iptali istemli davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa...