İcra Müdürlüğü'nün 2019/2104 Esas sayılı dosyasından maaş haczi yazısı geldiğini, ikinci sıraya da bu dosyanın alındığını, maaş haczi kesintileri devam ederken Muğla 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2104 Esas sayılı dosyasından 15/01/2020 tarihli müzekkere gönderilerek 1. Sırada bulunan icra dosyası ile ilgili olarak tasarrufun iptali davası açıldığı, Muğla 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/581 Esas sayılı dosyasının Muğla 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2104 Esas sayılı dosyası lehine iptal olduğu ve Muğla 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2104 Esas sayılı dosyasının iptal edilen icra dosyasının yerini aldığınının bildirildiğini, İpekyolu Belediye Başkanlığı tarafından sehven bildirilmeyen ve borçlunun maaşında haczi bulunan diğer dosyaların müvekkili belediyeye 24/08/2020 tarihli yazı ile gönderildiğini, bu yazıya göre 6. sırada bulunan ancak tasarrufun iptali davası ile 1. sıraya geçtiği belirtilen Muğla 1....
Huzurdaki davanın İİK'nın 67. maddesine dayalı ilamsız icra takibine vâki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olup yanlar arasındaki uyuşmazlığın; davalı takip borçlusunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının yerinde olup olmadığı, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılıp başlatılmadığı, davalı ait aracın ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, geçiş tutarı ile yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazında haklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali istemine konu icra takip dosyasının tetkikinde; davalı takip borçlusunun icra dairesinin yetkisine süresi içerisinde itiraz ederek yetkili icra dairesinin Gaziantep İcra Dairesi olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/577 Esas ve 2014/323 Karar sayılı 23/09/2014 tarihli kararı ile örnek 4- 5 icra emri düzenlendiği, düzenlenen icra emrinin davacı Hakan Bayam'a 17/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı borçlunun 01/02/2010 Başlangıç tarihli 2 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, 2010 yılı Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ilişkin üç aylık kira bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/35087 esas sayılı takip dosyasından gönderilen muhtıranın iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih ......-...... sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....
İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur....
Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez . Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Abonelik Sözleşmesinde yetkiye dair bir hüküm bulunmadığı gibi davalıların ikametgahları bakımından da İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkili icra dairesi olmadığı gerekçesiyle "...İcra takibi yetkisiz icra dairesinde yapıldığından, bu nedenle dinlenme koşulları bulunmayan davanın usulden REDDİNE..." karar verilmiş ; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir....
Somut davada, N...İcra Dairesi'nde başlatılan itirazın iptali davasına konu icra takibine yapılan yetki itirazında yetkili icra dairesinin belirtilmediği ve bu şekilde usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı anlaşıldığından bu dava yönünden verilen red kararı isabetsizdir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, itirazın iptali davası yönünden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, kurum işleminin iptali davası yönünden onanmasına, Ancak, yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın iptali davası yönünden BOZULMASINA, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....