Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalı şirket yetkilileri tarafından sunulan cevap dilekçesiyle; davacı şirketin icra dosyasında cari hesaptan söz etmesine rağmen dava dilekçesinde cari hesap sözleşmesi olmadığını beyan ettiği, davacının alacağını bu şekilde ispat edemediği, icra takibinin başlatıldığı tarihte takip konusu alacağın muaccel hale gelmediği, ancak davacı tarafın icra takibini başlattığı, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın haklı olduğundan bahisle açılan davanın reddine, davacının %20'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurul Kararlarının kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davalarında İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi çerçevesinde alacaklı yararına inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içinde itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekmektedir. Bu yasal koşullar yanında da, alacağın likit olması ve yargılamayı gerektirir nitelikte olmaması gerekir. Alacağın likit olması da borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda olması demektir....

      Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli,----- olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ---- karşı yapmış olduğu itirazının İİK'nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir. Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ----- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, --- içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır....

        Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının------esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazının İİK'nın 67/1. maddesi gereğince iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir. Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir....

          Bu nedenle alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile İİK'nin 67. maddesi gereğince kabul edilen alacak talebi yönünden davacı yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

            O halde; davanın niteliği, tarafların sıfatı, dosya içeriği dikkate alındığında işlemiş ve takip sonrasında işleyecek faiz yönünden avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, İcra İflas Kanununun 67. maddesi hükmünde yazılı icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için diğer koşullar yanında itiraz edilen alacağın likid ve muayyen olmasının zorunlu olduğu, haksız fiillerden kaynaklanan davalarda hükmedilecek alacak miktarının yapılacak yargılama sonucunda hakim tarafından belirleneceği, davalı tarafın asıl alacağa yönelik bir itirazı, davacı tarafın da bu alacağa yönelik olarak açılmış bir davasının bulunmadığı, davanın istenip istenilemeyeceği ihtilaflı olan gecikme zammı ve KDV'sine yönelik olarak açıldığı, bu alacağın da likid ve muayyen olmadığı dikkate alındığında davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gözardı edilerek davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi dahi isabetsiz,...

              İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır. Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir....

                İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan alacağın likit ve belirli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekir....

                  İcra Müdürlüğünün 2015/3668 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin davalı yönünden takip tarihi itibariyle 32.764,66 TL asıl alacak ile 622,53 TL faiz yönünden devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını tahsil edebilmek için doğrudan mahkemede dava açarak haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir....

                    E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin, davalının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, davacı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdikini süresi içinde yaptırdığı, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacının icra takip tarihi itibari ile defter ve belgelerinde, 902,64 TL alacaklı olduğu, icra takip tarihinden tahsil tarihine kadar ticari değişen oranlarda faiz talep edebileceği, talep edilen icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğuna dair görüş sunulmuştur...." 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İtirazın iptali" başlıklı 67. maddesi şöyledir: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

                      UYAP Entegrasyonu