Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı vekilinin sunduğu delil listesinde yer alan ve temyiz dilekçesinde değinilen 29.12.2011 tarihli ibranamenin dosya içerisinde olmadığı tespit edilmiştir. İbranamenin getirtilip eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Somut olayda mahkemece, karar gerekçesinde ibranamenin 02.02.2012 tarihinde düzenlenmiş olması nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesinden sonra düzenlendiği bu yönüyle geçersizliğinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, İbranamede kıdem tazminatına ilişkin miktar belirtildiği, ödendiği belirtilen diğer alacak kalemleri bakımından miktar yer almadığını miktar belirtilmeyen alacak kalemleri bakımından alacakların ibra yoluyla sona erdiğinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, ibranamenin alt kısmında çalışma süresi içindeki bütün ücretler ve her türlü sosyal hak ile hafta ve genel tatil günlerine ait ücretler, ayrıca yapmış olduğu fazla mesai ücretleri ile yıllık izin ücretlerine ilişkin ifadelerin matbu olarak yer aldığını, bu alacakların ibranamenin üst kısmında miktar belirtilerek gösterilmediği bu yönüyle kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden ibranameye değer verilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmesi hatalı olmuştur....

        Kurumu raporu ile tespit edilmiş ise de, ibranamenin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu döneminde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, yeni Borçlar Kanunu (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu) döneminde düzenlenen ibranamelerin geçerli olabilmesi için yazılı olması, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren en az 1 aylık sürenin geçmiş olması, ibra konusu alacak türleri ve miktarlarının açıkça belirtilmesi ve ödemelerin banka aracılığı ile yapılması gerekir. Dosya içerisinde yer alan ibraname, sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 aylık süre geçmeksizin yapıldığı gibi ibranamede belirtilen miktarların banka kanalı ile ödendiğine dair bir bilgi ve belge de sunulmamıştır. Tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın ibranamenin 6098 sayılı yasanın 420. maddesi karşısında kesin olarak hükümsüz olduğu gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi hatalıdır....

          İbraname, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacağı ödemesine ilişkin miktar içermektedir. Ancak ibraname de düzenleme tarihi bulunmamaktadır. Davacı bu ibranamenin kendisinden işe girerken boş olarak imzalatıldığını savunmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere tarih içermeyen ibranamenin iş sözleşmesinin sona erdikten sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması halinde ibranameye değer verilemez. Davalı taraf bu ibranamenin dava açıldıktan sonra düzenlediğini ispat edememiştir. Ayrıca davacının SSK hizmet cetveli ile banka hesap ekstresine göre asgari ücret ile çalıştığı gözükmekte ise de davacı daha yüksek bir ücretle çalıştığını tanık ve ücret araştırması ile ispat etmiştir. İbraname de yer alan miktarların bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlar ile uyumlu olmasıda nazara alındığından dava açıldıktan sonra miktarların doldurulduğu izlenimi edinilmektedir....

            İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir (Yargıtay 9.HD. 24.6.2010 gün, 2008/33597 E, 2010/20380 K). Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir. İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir (Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K. ; Yargıtay 9.HD. 13.7.2010 gün, 2008/33764 E, 2010/23201 K.).Dosyaya sunulan ibraname davalının savunması ile çelişmemektedir....

              A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2015 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının 34. maddesinin butlan nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu genel kurul kararının kesin olarak haksız (butlan) olması nedeniyle iptaline dair verilen 09/12/2016 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca mahkemenin 09/12/2016 tarih ve 2015/279-2016/552 esas ve karar sayılı kararının HMK'nın 26. maddesi gereğince talepten fazlasına karar verilmesi hususuna hasren kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 02/05/2015 tarihli genel kurulun 34. maddesinin batıl olduğunun tespiti ile iptaline dair verilen 12/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra...

                Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                  Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                    Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                      UYAP Entegrasyonu