Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

    Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

      - KARAR - Davacı vekili, ekonomik sıkıntı nedeniyle müvekkilinin borçlarını zamanında ödemediği için davalının icra takibine giriştiğini, takipten sonra müvekkilinin 30.11.2012 tarihli 28.406,00 TL bedelli çeki davalıya vererek borcunu kapattığını, davalının 30.11.2012 tarihi itibariyle müvekkili şirketi ibra ettiğini, buna rağmen davalının haksız olarak takibe devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir(Yargıtay HGK. 27.1.2010 gün 2009/9-586 E, 2010/31 K.) Somut olayda, mahkemece, davacının ibraname imzaladığı ve ibraname ile ödendiği iddia olunan alacakları almadığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de karar hatalıdır....

          Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

            Davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğine ilişkin ibraname ile imzalı bordrolar ibraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelere ilişkin şirket muhasebe kayıtları üzerinde inceleme yapıldığından para çıkışlarının fesihten üç gün önce yapıldığı, ayrıca şirket ortağı tarafından şirket kasasına konulan paraların kaynağının belli olmadığı ve ibranamenin tarihsiz olduğu belirtilerek davalı işveren tarafından ibraz edilen ibraname ile kıdem ve ihbar bordrolarına itibar edilmeyeceği belirtilmiştir. İbraname metninden ibranamenin akdin feshi tarihinde alındığı sabittir. Davalının savunması ile ibraname arasında bir çelişki bulunmadığından ibraname geçerlidir. Yine ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan miktar içeren kıdem ve ihbar bordroları makbuz hükmündedir....

              İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yapılan yargılamada kurulan ara kararla; dosyadaki tüm tıbbi belge ve raporlar değerlendirilerek Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde davacının muayenesi de yapılarak kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti için davacıya 10 gün içinde hastaneye başvurması için süre verilmesine karar verilmiştir. Söz konusu ara karar; genel ifadeler kullanılmak suretiyle bozma ilamına uygun düzenlenmemiştir. Dolayısıyla davacı tarafından bozma ilamından sonra dosyaya kazandırılan rapor da eksik inceleme ile düzenlenmiş olup, İtiraz Hakem Heyetince bozma ilamının gereği yerine getirilmeden eksik inceleme ile karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez....

                Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                  Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                    Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                      UYAP Entegrasyonu