Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, kadının karşı davası ise İştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine kadının karşı davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 150 TL, iştirak nafakasının ise aylık 200 TL artırımına karar verilmiş, karar davacı davalı erkek tarafından hem asıl davanın reddine hem de karşı davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. Kadının ikame ettiği nafakanın artırılması davasının karşı dava şeklinde açılması bu davanın bağımsız niteliğini ortadan kaldırmaz. Davacı davalı erkek hem reddedilen davasını hem kabul edilen karşı davayı istinafa getirmesine rağmen karşı dava için yatırması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ilam harcını yatırmamıştır. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “58.800,00 TL” olarak belirlenmiştir....

    Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

      İlk derece mahkemesince asıl davada, davanın "iştirak nafakasının artırılması, yoksulluk nafakası ve TMK.nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat davası" olmasına rağmen hükmün birinci bendinde davacı kadın ve müşterek çocuk lehine kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı olarak manevi tazminata hükmedilmiş, ayrıca diğer bentlerde ise iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmuştur. Birleşen dava yönünden ise; davacı ve müşterek çocuğun kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı manevi tazminat davası olmasına rağmen davacı kadın lehine TMK.nun 174/2. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilmiştir. Bunun yanında davacı ve müşterek çocuğun kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklı tazminata hükmedilir iken hükmedilen tutarın ne kadarının davacının, ne kadarının çocuğun olduğu belirtilmemiştir. İlam bu hali ile infazı kabil bir karar değildir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda taleplerinin ve davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

      Davalı - karşı davacı erkeğin istinaf talebi yönünden ise yukarıdaki açıklamalar ışığında iştirak nafakasında yapılan artışın isabetli olduğundan ve iştirak nafakasının indirilmesini gerektirir bir sebep bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine, tarafların boşanma davası sırasında ve halen aynı işlerde çalıştıkları gelir durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması - indirilmesi taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davalı - karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      un velayetinin kendisine verilerek aylık 250 TL iştirak, kendisi içinde 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak; 3 yıl önce hükmedilen 250'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve artan ihtiyaçları nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek 250'şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakasının 750'şer TL artırılarak 100 TL'ye çıkartılmasını ve müteakip yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL artırılarak 300 TL'ye, ortak çocuk ... için belirlenmiş olan aylık 250 TL iştirak nafakasının 250 TL artırılarak dava tarihinden itibaren 500 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2017/1116 ESAS-2021/404 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;700 dolar olan yoksulluk nafakasının kaldırımasına veya 500 TL'ye düşürülmesine, 300 dolar olan katılım nafakasının 500 TL'ye düşürülmesine ve nafakaların uyarlanarak Türk Lirasına çevrilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile yoksulluk nafakasının 1400 dolara, katılım nafakasının 600 dolara çıkartılmasına ve çocuğun özel okula yazdırılarak masrafın davacı karşı davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, müşterek çocuğun masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile müşterek çocuk için aylık 230 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 270 TL'ye; davacı için aylık 230 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 270 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin, müşterek çocuk ......

          Yoksulluk nafakasının artırımı talebi ile ilgili karara karşı yapılan istinaf başvurusunda; Mahkemece bu talebin"...davalının yeniden evlenmesi ve yeni evliliğinden çocuklarının bulunması,yeni ailesi için ihtiyaçları ve masrafları olması"gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de davalının yeniden evlenmesi davacının yoksulluk nafakasının artırılmasını engeller şekilde kendisine sirayet ettirilemez.Davalının yoksulluk nafakası ödeyeceğini ve değişen durumlar karşısında bu nafakanın artırılabileceğini öngörerek yeniden evlendiğinin kabulü ve kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,aradan geçen süre,bu süreye nazaran değişen ve gelişen hayat şartları,TMK 4.md.ne göre bir miktar artırılmasına karar verilmesi uygun olacaktır.Dairemizce belirtilen kriterler doğrultusunda kadının yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 255 TL.ye çıkarılması ve yukarıda açıklanan gerekçe gibi TMK 176/son maddesi de...

          UYAP Entegrasyonu