WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göre uyarlama yapılabileceği de tabii bulunmasına göre davacının yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması davasının reddine karar verilmesi" gerekçesiyle subut bulmayan davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece bozma öncesi kurulan 17.11.2015 tarihli hükümde davacı kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayeti anneye bırakılan ortak çocuklar lehine de aylık 100,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı kadın tarafından tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmiştir....

    Her ne kadar istinaf dilekçesinde iştirak nafakalarının 1.500'er TL olarak belirlenmesi talep edilmiş ise de, yargılama sırasında bu yöne dair ıslah işlemi olmadığından, dilekçeler teatisi de cevap dilekçesinin sunulması ile sona erdiğinden davacı vekilinin iştirak nafakalarına yönelen istinaf talebi esastan reddedilmiştir. Yoksulluk nafakasına gelince; Tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2020/46 Esas ve 2020/253 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 07/07/2020 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

    Karşı davaya yönelik yemyiz itirazlarına gelince : İştirak nafakası çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile ana-babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir (TMK.330/1.md).Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK.331/md.).Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir(TMK.176/1.md) Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Dava; velayeti davalı annede olan müşterek çocuklar Mehmet Tunç ve Merve Gamze lehine anlaşmalı boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasıdır. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır....

      Çelik Kapı isimli iş yerinde çalıştığını ve davacıdan daha fazla gelir elde ettiğini, davalının ise yeniden evlendiğini ve bu evliliğinden de bir çocuğunun olduğunu,davalının kirada oturup asgari ücretle çalıştığını belirterek davalı lehine hükmedilen aylık 200 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini,müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;davalının F...Çelik Kapı isimli iş yerinde vasıfsız işçi olarak çalıştığını ve asgari ücret aldığını, davalının ailesine ait evde altı kişi ile birlikte ikamet ettiğini, kalabalık olan ailesinin geçimini davalının sağladığını, müşterek çocukların her yıl masraflarının arttığını, müşterek çocuklardan İ... N...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 15/12/2003 tarihinde evlendikleri, 15/02/2016 tarihinde boşandıkları, bu evlilikten İlayda, İrem ve Yusuf isimli çocukları olduğu, davalının Meram Tıp Fakültesinde asgari ücret ile temizlikçi olarak çalıştığı, kirada kaldığı, çocukların öğrenci olduğu, çocuk İlayda'nın etüt merkezine gittiği, aylık 1500 TL kira gideri olduğu, taşınmaz ve aracının bulunmadığı, davacının ise başkasının taksi şoförlüğünü yaptığı, ailesiyle kaldığı evin annesine ait olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz ve aracının bulunmadığı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, çocukların öğrenci oluşu, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, iştirak nafakasının bağlandığı tarih nazara alındığında iştirak nafakalarının indirilmesini gerektirir şartlar oluşmadığından davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu, ancak tarafların gelirleri denk olduğundan kadın yararına bağlanılan yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekirken...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 15/12/2003 tarihinde evlendikleri, 15/02/2016 tarihinde boşandıkları, bu evlilikten İlayda, İrem ve Yusuf isimli çocukları olduğu, davalının Meram Tıp Fakültesinde asgari ücret ile temizlikçi olarak çalıştığı, kirada kaldığı, çocukların öğrenci olduğu, çocuk İlayda'nın etüt merkezine gittiği, aylık 1500 TL kira gideri olduğu, taşınmaz ve aracının bulunmadığı, davacının ise başkasının taksi şoförlüğünü yaptığı, ailesiyle kaldığı evin annesine ait olduğu, üzerine kayıtlı taşınmaz ve aracının bulunmadığı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, çocukların öğrenci oluşu, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, iştirak nafakasının bağlandığı tarih nazara alındığında iştirak nafakalarının indirilmesini gerektirir şartlar oluşmadığından davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu, ancak tarafların gelirleri denk olduğundan kadın yararına bağlanılan yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekirken...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı baba tarafından annenin davasının kabulü ve kendi yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-karşı davacı erkeğin kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılması davasına yönelik temyiz incelemesinde; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye çıkarılmıştır. 5212 ve 5236 Sayılı Yasalar uyarınca, her yıl "yeniden değerlendirme oranına” göre bulunacak miktarlar dikkate alınarak, belirtilen konularda değer itibarıyla bu miktarların altında kalan kararlar kesindir....

          UYAP Entegrasyonu