"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakalarının miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı- davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Boşanma davalarında vekalet ücreti davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde; taraflar yararına kusur durumları dikkate alınarak ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemez....
Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....
Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....
Somut olayda, davacının talebi, boşandığı eski eşi olan davalı ile müşterek çocukları lehine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece davacının talebinden farklı olarak, dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, nafaka artırımına ilişkin gerekçe yazılmak sureti ile, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bunun yanında, davacı taraf, kendisinin nafaka ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını, davalının ise vefat eden babasından dolayı maaş aldığını, ayrıca sigortasız olarak çalıştığını belirtmiş olup, mahkemece davalının bu iddiaları hakkında gerekli araştırma yapılmaksızın inceleme ile hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir....
,iştirak ve yoksulluk nafakası ile müvekkili yararına boşanmanın eki niteliğinde yasal faiziyle 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı davalı kadın şahsi ilişki talebine yönelik açılan karşı davada verilen kısmen kabul kararını, Davalı davacı erkek nafakanın kaldırılması talebinin reddini, şahsi ilişki hakkında verilen kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi talebine ilişkindir. Davalı davacı vekili hem yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini, hem de şahsi ilişkiyi istinafa getirmesine rağmen 1 adet istinaf maktu karar ilam harcının tahsil edildiği, oysa istinafa konu bu iki talebin bağımsız talepler olup ayrıca harçlandırılmasının gerektiği değerlendirilmiştir. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının ekonomik durumunda bir kötüleşme olmadığı, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasının veya indirilmesinin hakkaniyete ve hukuka uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; Boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, ailesinin kendisine maddi yardımda bulunmadığını, aylık 500,00 TL kira ödediğini, kredi borçlarının olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesi talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK.nun 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasıdır....
Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. İştirak ve yoksulluk nafakaları uyuşmazlığa ve somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kamu düzenine ilişkin olan ve temelinde ana-babanın bakım borcunun bulunduğu iştirak nafakası çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri kapsamaktadır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK m. 328). Hâkim tarafından hükmedilecek iştirak nafakasının miktarının tayininde çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınacaktır (TMK m. 330). Ayrıca durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK m. 331)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. TMK'nun 176/4 maddesi gereğince "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve müşterek çocuk için verilen 450,00 TL iştirak nafakasının miktarının düşürülmesinin talep edildiği, davanın reddedildiği, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, indirilmesi talep edilen iştirak nafakası yönünden reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....