Somut olayda, davacı kadının ortak çocuk yararına aylık 3000 TL (yıllık 36.000 TL) tutarındaki iştirak nafakası talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince iştirak nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı erkeğin iştirak nafakası davasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.14.01.2021 (Prş.)...
için aylık 250 TL iştirak nafakasının sözcük ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak, Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak suçundan: Beraat Görevi kötüye kullanma suçundan: Düşme Yüklenen eylemin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak suçlarını oluşturduğu, lehe olan 765 sayılı TCK'nin 102/3, 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşme isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2009 yılında boşandıkları, boşanma sonucunda müşterek çocuk... için 100 TL, ... için ise 100TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, aradan geçen zamanda iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürülerek iştirak nafakasının müşterek çocuklar için ayrı ayrı 250'şer TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile müşterek çocuklar için 100'er TL İştirak nafakasının aylık 100'er TL den 250'şer TL'ye çıkartılmasına hükmolunmuş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından işirak nafakasının ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesince kararın gerekçesinde, ortak çocuk Mehmet Can yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına karar verildiği belirtilmiş ise de, kararın hüküm fıkrasında 250,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine yazılmak suretiyle iştirak nafakası yönünden gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki yaratılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2014 NUMARASI : 2013/777-2014/286 Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile ortak çocuk için boşanma davası sırasında iştirak nafakası takdir edilmediğini, eğitim giderlerinin arttığını belirterek, aylık 500.00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, aylık 200.00 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirtmiştir. Mahkemece; aylık 250.00 TL iştirak nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
TMK'nun 182. maddesi hükmüne göre; velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine (iştirak nafakası) gücü oranında katılmak zorundadır. TMK 350. maddesinin birinci fıkrasına göre velayetin kaldırılması hâlinde bile ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.Ana babanın bakım yükümlülüğünün doğal sonucu olan iştirak nafakası, çocuğun korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir ve hâkim talep bulunmasa dahi kendiliğinden iştirak nafakasına hükmedebilecektir. Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferîsi niteliğindeki iştirak nafakası talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil eder, bu nedenle de ayrı harç alınmaz. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....
Velayeti annede bulunan müşterek çocuk Emine Eslem için hükmedilen aylık 350,00 TL iştirak nafakasının yıllık miktarı nazara alındığında karar tarihi ve miktar itibariyle karar kesin mahiyettedir. Bu itibarla davalının müşterek çocuk Emine Eslem için hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkek vekilinin, müşterek çocuk Emine Eslem lehine hükmedilmiş olan iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....
Dava, İştirak nafakası talebine ilişkindir....
Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez. Somut olayda, şikayetçinin, nafaka ilamına dayalı olarak satış bedelinin vezneye girmesine kadar ilk haciz olan şikayet olunan M.. Y..'ın haczine takipsiz iştirak etmesi mümkün iken, bu yolu seçmediği, Adana 10....