ile aylık iştirak nafakasının 191,00TL ye çıkartıldığı görüldüğünden dava tarihinden itibaren küçük 12/11/2009 doğumlu Erdem için 59 TL arttırılarak 250,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yıllık artşın üfe oranında yapılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir....
Hal böyle olunca davacının anlaşmalı boşanma davasında, sırf boşanmayı sağlayabilmek için kendisinden olmadığını bildiği küçük için iştirak nafakası ödemeyi kabul etmesi, daha sonrada iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilinceye kadar yaptığı nafaka ödemelerinin geri ödenmesini istemesinin iyi niyet ilkesi ile bağdaşmayacağı açık olup davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmayıp istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....
davanın kabulü ile iştirak nafakasının 250 TL artırılarak 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...
Dairemizin 18.12.2020 tarih, 2019/2182 esas ve 2020/1868 karar sayılı ilamı ile; "davacı kadın vekilinin, çocuk için hükmolunan iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının çocuk için hükmolunan iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine; müşterek çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair istinaf başvurularının esastan reddine" hükmedilmiştir. Dairemizin kararı, davacı kadın tarafından; hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; kararın tamamına yönelik temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2....
nedeniyle satılan iştirak hisselerinden kaynaklı zararın dönem kurum kazancından indirilebilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairemizin 12.09.2023 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, İlk Derece Mahkemesinin temyize konu diğer bölümlerinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması isteklerine ilişkindir. Karşı dava bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince iştirak nafakası alacaklısının velayet hakkı sahibi olduğu, çocuklara dava yöneltilmesinin HMK 'nın 114/1- d maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebi usulden reddedilmiş ise de dava dilekçesinde davanın çocuklara velayeten davalı-davacı anneye karşı açıldığı gözetildiğinde davanın çocuklara karşı açıldığını kabul eden ilk derece mahkemesinin görüşüne katılmak mümkün değildir....