iştirak nafakasının azaltılması kararı yönünden bozulmuş, bozma ilamına karşı davacı baba tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur....
Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği davalının ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takip bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....
E... lehine iştirak nafakasının artırımının talep edildiği ancak TMK.328/1.maddesi gereği, iştirak nafakasının, çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, davalı babanın çocuğa bakma mükellefiyeti çocuğun reşit olmasıyla sona ereceğinden; mahkemece, davacı F... E... açısından iştirak nafakası artırım talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek iştirak nafakasının artırımına hükmedilmesi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Davacı Ferah lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden yapılan değerlendirmede; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı babanın boşanma döneminde protokol ile çocuklara iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği sıradaki sağlık durumu ile iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davayı açtığı sıradaki sağlık durumu arasında bir fark bulunmadığı; en son alınan sağlık kurulu raporunda belirtilen sağlık durumunun boşanma öncesinde de aynı olduğu; babanın durumunda bir değişiklik olmadığı; iştirak nafakasının kaldırılması için gerekli yasal koşulların bulunmadığı açıktır. Somut olayda çocukların büyüyen yaşları ile birlikte artan ihtiyaçları, yapılan harcamaların yoğunluğu, babanın durumunda bir değişikliğin olmayışı gözetilerek iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın yasal koşulları taşımaması ve hakkaniyete uygun olmaması karşısında reddedilmesi gerekir iken; yanılgılı değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesi 2012/1127 Esas ve 2012/1124 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 01/06/2014 tarihinden itibaren aylık 100,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, çocuğun eğitim ve sağlık giderlerinin yarısının davalı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Ayperi'nin 2004 doğumlu ilköğretim öğrencisi, davalının ise, devlet hastanesinde memur olup, aylık 2.069,00 TL gelirinin bulunduğu, kira ödemediği ve aracının olduğu anlaşılmıştır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakası davasında, nafaka miktarının artış oranına ilişkin düzenleme bulunması daha sonra iştirak nafakasının arttırılması için dava açılmasına engel değildir. Önceki davada belirlenen iştirak nafakası ve artış oranı kesin hüküm oluşturmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından dava dilekçesi ile müşterek çocuğun velayeti ve iştirak nafakası talep edilmiş yerel mahkeme tarafından tensiben iştirak nafakasına ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 200.00.-TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar ... için ödenen aylık 150.00.-şer TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 350.00.-TL'ye, iştirak nafakalarının 250.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddine, iştirak nafakasının 300.00....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk yararına hükmolunan aylık 500-TL iştirak nafakasının, aylık 2.000-TL’ye çıkarılması istemi ile açılan iştirak nafakasının arttırılması davasında ilk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile aylık 1.250-TL iştirak nafakasına hükmolunmuş, karar hakkında sadece davalı tarafından istinaf kanun yolu incelemesi talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda ortak çocuk yararına bu kez aylık 900-TL iştirak nafakasına hükmolunmuş söz konusu karara yönelik davacı tarafından temyiz incelemesi talebinde bulunulmuştur....
KARŞI OY YAZISI Davalı koca, ortak çocuklar için hükmedilen aylık 3000 TL. iştirak nafakası dışında, davacı kadına aylık 2000 TL. yoksulluk nafakası ile 200.000 TL. maddi tazminat ödemekle de yükümlüdür. Davalı babanın kişisel ilişki günlerinde yapacağı giderler ile çocukların normal eğitimi dışında ek eğitim, gezi ve sosyal gereksinmeleri için ayrıca yapmak isteyebileceği giderler de gözönüne alındığında; bağlanan iştirak nafakası babayı, çocukları karşısıda çaresiz bırakabilecektir. Babanın ödemekle yükümlü olduğu iştirak nafakası dışında da çocuklarına ek harcamalar yapmak isteyebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Hükmün diğer bölümlerinin onanmasına katılmakla birlikte; iştirak nafakası fazladır ve bu nedenle, hükmün iştirak nafakası bakımından bozulması gerektiğini düşünüyoruz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından iştirak nafakasının arttırımına yönelik açmış olduğu davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarafların boşanma ilamı ile kararlaştırılan aylık 150 TL iştirak nafakasının yine aylık 1.100 TL arttırılarak aylık 1.250 TL olarak belirlenmesine, davacının ıslah ile aylık 6.000 TL olarak talep ettiği iştirak nafakasının kabul edilen aylık miktarı dikkate alınarak yine aylık bakiye olan 4.750 TL'sinin reddine, yeni belirlenen aylık iştirak nafakasının dava tarihi ile müşterek çocuğun reşit olacağı tarih olan 20/04/2023 tarihleri arasında geçerli olacağının tespitine, müşterek çocuğun reşit olmasından itibaren kanunen iştirak nafakasının ortadan kalkmasına, yeni belirlenen iştirak nafakası miktarına yıllık TÜİK'in açıklayacağı TÜFE oranında artış uygulanmasına, farklı yöndeki talebin reddine, davacının dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde arttırılarak uygulanmasını talep ettiği yeni iştirak...