nin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermeden, sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesinin davanın reddi yolundaki kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu kabul edilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmişse de, yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacının iştirak halinde bulunduğu şirketin sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunup bulunmadığı (iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyatlara karşı açılmış dava varsa dikkate alınarak), bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir...
reddine, dava konusu vergi ziyaı cezalarının kaldırılmasına karar verilmiştir....
(iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyatlara karşı açılmış dava varsa dikkate alınarak), bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir....
nin sahte belge düzenlediği ve bu şekilde elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bırakarak vergi kaybına yol açtığı hususu sübuta ermeden, sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiğinden bahisle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen kabul kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmişse de; yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğinden Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacının iştirak halinde bulunduğu şirketin sahte fatura ticareti faaliyetinde bulunup bulunmadığı (iştirak edilen fiil nedeniyle yapılan tarhiyatlara karşı açılmış dava varsa dikkate alınarak), bulunmuş ise davacının bu fiile iştirak edip etmediği hususu hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir....
/378 Esas-2011/359 Karar sayılı kararı ile artırılan iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2014 NUMARASI : 2014/318-2014/822 Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile ortak çocuklar için boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini, ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek, her bir çocuk için aylık 750.00.- TL olmak üzere toplam aylık 1.500.00.- TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle mahkemece ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, davalı-davacı tarafından açılan iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin dava tarihi olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacının tüm, davacı-davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı tarafından açılan iştirak nafakasının artırılması davasında mahkemece verilen ilk hükümde, ortak çocuklar yararına aylık 350'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen karar davacı-davalı tarafından temyiz edilmiştir Bu durumda iştirak nafakasının miktarı yönünden davacı-davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....
alınarak 100 TL'ye indirlmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile nafakanın belirlendiği tarihten bu yana geçen süre ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde iştirak nafakalarının aylık 135,00'er TL olarak belirlenmesi isabetlidir. Ancak; Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre nafakanın takip eden yıllardaki artışının yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında belirlenmesi gerekirken nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2018/366 ESAS, 2019/407 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kardeşi Selma Özgöz'ün 30/04/1940 doğumlu olduğunu, 09/09/2015 tarihinden beri Darülaceze Müdürlüğünde kalmaya başladığını, bakım ve koruması yapılan sakinin barınma, beslenme, giyim, sağlık gibi bir çok ihtiyacı olduğunu, bu ihtiyaçlarının Darülaceze Müdürlüğü tarafından karşılandığını, Selma Özgöz'ün kanunen bakmakla yükümlü olduğu kardeşinin aile ve huzur bütünlüğünün gerektirdiği şekilde kardeşine bakmak, yardım etmek, aile onurunu koruyup...