Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı T1 lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı Melike Çiçekçi lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak davacının reşit olduğu 19/07/2020 tarihine kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından artış miktarının düşük belirlendiğinden bahisle istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir....

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 450 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 525 TL'ye,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 325' TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

    GEREKÇE : Dosyanın incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde müşterek çocuk Badenur için takdir edilen aylık 600 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dava dilekçesindeki talep ve davaya konu iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle ulaştığı değer tespit edilmeden, eksik inceleme ile karar verildiğinin anlaşılması karşısında, ortada miktar itibariyle kesin nitelikte bir kararın varlığının kabulüne olanak bulunmadığı anlaşılmakla, davacının ek karara yönelik yaptığı istinaf başvurusunun kabulü ile, ek kararın ortadan kaldırılmasına ve davacının istinaf sebeplerinin incelenmesine karar verilmiştir. Davanın konusu iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Davalı (karşı davacı) vekili dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını savunarak; iştirak nafakasının aylık 3.500,00 TL'ye yükseltilmesini ve tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması taleplerinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, asıl ve karşı davadaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı (karşı davalı) vekili 21.07.2015 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Bu nedenle davacı(karşı davalı) vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların .Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucu müşterek çocuk Aleyna İldan'ın velayetinin davacıya bırakıldığını, çocuk için aylık 150,00 TL nafaka bağlandığını, 2008 yılında hükmedilen aylık 150,00TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını, aylık 150,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına bu miktara...

        İlk derece mahkemesince tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasının belirlendiği boşanma ilamının kesinleşmesinden eldeki dava tarihine kadar geçen süre gözetilerek önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, talebin kısmen kabul edilerek 350 TL artırım ile aylık 700 TL'ye yükseltilmesi doğru görülmemiştir. Dairemizce davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000 TL artırılarak aylık 1.350,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın iştirak nafakasının artırımına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2 Maddesi gereğince miktar yönünden reddine, davacı tarafın yoksulluk nafakasının artırımına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davalı cevap dilekçesinde; .şirketinde çalışmakta olduğunu, davacının ödemekle mükellef olduğu (ancak bu mükellefiyetini de yerine getirmediği) toplam 1.500 TL ile kiralık bir evde yuvasını geçindiremediğini, davacının . grubu araçların, turistik acentelerin ve otel servislerinin bakımını yaptığını, pek çok otel ve ticari şirketle anlaşması olduğunu, pek çok gayrimenkulu olduğunu, her şirket gibi kredi çekip geri ödediğini, iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların bakım iaşe giderleri,eğitim giderleri dikkate alındığında müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakalarının azaltılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması talebine ilişkindir....

          Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım talebi yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeler ile yapılan düşük artış miktarı uygun görülmemiştir....

          Somut olayda; asıl davanın davacısı, anlaşmalı boşanma davasından sonra işinden ve kendi ailesinden ayrılarak başka bir şehre taşındığını ve ekonomik durumunun kötüye gittiğini iddia ederek iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının da kaldırılması veya olmadığı takdirde azaltılması istemiyle bu davayı açmış olup, ne var ki davacı boşanma ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra açtığı bu davada nafakanın niteliği, müşterek çocuğun ve davalı kadının ihtiyaçları karşısında (SGK bilgileri sorgulamasına göre davalı kadının ilgili işyerindeki kaydının 2019/11 dönemi itibariyle sonlandığı anlaşılmıştır.) iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı açık olup, davacının önceki işindeki konumu ve mesleği itibariyle iş bulma imkanı da değerlendirildiğinde, mahkemece iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken iştirak nafakasının azaltılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

          aylık 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına; davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu