Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması :Aksi Halde İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının temyiz dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. Davacının temyiz dilekçesinin davalıya tebliği ile cevap ve temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 23.05.2016 (Pzt.) ....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak NafakasınınKaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...

      (Muhalif) İştirak nafakasının arttırılması ile ilgili yerel mahkeme kararının onanması konusunda değerli çoğunlukla aramızda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Mahkeme, daha önce evli olan tarafların boşanmaları sonucu, velayeti anneye bırakılan ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun psikolojik durumunu olumsuz etkilediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sonuç, bir ebeveyn için; ağır bir karardır. Velayetin kullanılması ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununda "koruma önlemleri" getirilmiştir (TMK md. 346-347). Açıklanan Yasa maddelerindeki koruma önlemleri sınırlı sayıda açıklanmamıştır. Hakimin, başvuru halinde çocuğun menfaatine en uygun düşecek önlemi araştırması ve uygulaması gerekir. Velayet hakkının veya kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması en son uygulanacak önlemlerdendir. Bunlardan önce, ara önlemler alınmasına yasal bir engel yoktur....

        dava etmiş, mahkemece davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ve tarafların kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin de kabulüne karar verilmiştir....

          Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekillinin bu yükümlülüğü bir dönem ifa ettiğini ancak daha sonra sağlık problemleri yaşadığını, çalışamadığını belirterek; iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu talep kabul edilmezse nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            Davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

            baba yanında kalan çocuk yönünden ödenen iştirak nafakasının yoksulluk nafakasından mahsubu talebine ilişkindir ....

              Müşterek çocuk Taha dava tarihi olan 13.12.2011'de reşit olduğuna göre artık, davacı (baba) iştirak nafakasının kaldırılması talebiyle velayeten anneye karşı dava açamaz. Davalının iştirak nafakasının kaldırılması davası yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, başka bir anlatımla; davalının davalı olma sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile; davalı çocuğu yararına boşanma ile hükmedilen iştirak nafakasının davalının üniversite mezunu olması ve çalışabilecek durumda olması sebebi ile kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı hakkında hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, davalının kararı istinaf etmesi üzerine mahkemece ek kararla kesin olduğu gerekçesi ile, istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm 01.03.2022 tarihinde kesinleştirilmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile, karar ile ilgili kanun yararına...

                  UYAP Entegrasyonu