Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalının boşandıklarını, davalı lehine 250 TL yoksulluk nafakasına müşterek çocuk için 300 TL, iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin marangoz atölyesinin, Konaçık Belediyesi tarafından yıkıldığını, halen işsiz olduğunu, davalının ...'dan emekli olup, 700 TL emekli maaşı aldığını, bu nedenlerle davalıya takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen 250 TL iştirak nafakasının 100 TL indirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için verilen 250 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Kaldı ki, davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının iştirak nafakasının uzatılması talebine ilişkin olduğu ve bu uzatma talebinin de bu davada değerlendirilmesi gerektiği düşünülse dahi, bu davada öncelikle hukuki yararın değerlendirilmesi gerekmektedir (Aynı yönde HGK. nun 17.10.2012 günlü ve 2012/3-470 E. 713 K. sayılı ilamı). Bu durumda, mahkemece; 4721 sayılı TMK’nun 328/1.maddesi uyarınca iştirak nafakasının davalının ergin olduğu 01/01/2011 tarihinde kendiliğinden sona erdiği, yasa gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması istemi yönünden, davacının bu davayı açmakta veya bu konuda tespit hükmü verilmesinde hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş,kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) ekonomik durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 1.250 TL ye yükseltilmesine ve küçük ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince nafaka yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, 22.04.2008 tarihinde açılan dava ile 1.000 TL ye yükseltilen iştirak nafakasının, aradan geçen 5 yıllık süre ve küçüğün özel okulda öğrenim görmeye başlaması nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yükseltilmesi istenilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakası miktarının indirilmesi talebinin kabulü ile, kadın lehine aylık 500,00 TL olarak bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının aylık 250,00'TL'ye indirilmesine, davacının, müşterek çocukların iştirak nafakası miktarlarının indirilmesi talebinin kabulü ile müşterek çocuklar Güneş ve Nazar'ın ayrı ayrı 500,00'er TL olan iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....
Asıl dava; velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise; velayetin kaldırılması ve iştirak nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, asıl davada velayet yönünden velayet annede olmakla karar verilmesine yer olmadığına, iştirak nafakasının artırımına, birleşen davada velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı birleşen dosya davacısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, tarafların 23.05.2013 doğumlu soybağı mahkeme ile düzeltilen evlilik dışı Zeynep Göksu adında bir çocuklarının olduğu, Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2015/733 Esas, 2016/130 Karar sayılı 15.02.2016 tarihli kararı ile, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği görülmüştür. TMK 337/1.madde gereğince ana ve babanın evli olmaması durumunda velayet anaya aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalılar yararına Kozan 1. Asliye(Aile) Hukuk Mahkemesinin 2012/147-549 e.k. sayılı ilamıyla ayrı ayrı 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalıların reşit olduğunu, ayrıca davalı ...'in evlendiğini, iştirak nafakasına ihtiyaçlarının kalmadığını, kendisinin ise özürlü olduğunu, geçimin temin edemediğini belirterek; iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 29.01.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı bir işte çalıştığını, gelirinin olduğunu, müşterek çocuk...in de evlendiğini belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri velayetin değiştirilmesi davasının feri niteliğinde olmadığı gibi nisbi harca tabidir....