"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; iştirak nafakasının miktarı, tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacı kadının 10.05.2016 tarihli celsede yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden açıkça vazgeçtiğinin anlaşılmasına ve boşanma kararının kesinleşmesine rağmen bu konuda yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili bulunmamasına göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ... 2015 doğumludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davalı ile davacının boşandıklarını, müşterek çocuk Emre'nin velayetinin davacı anneye bırakıldığı, ağırlaşan hayat şartları karşısında masraflar ve okul giderlerinin artması nedeniyle müvekkilinin müşterek çocuğa nafaka bağlanması için açtığı dava sonucu aylık 100 TL iştirak nafakası bağlandığı, hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek, aylık 100 TL iştirak nafakasının aylık 800 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru değildir. Yine ortak çocuk ile baba arasında “Aynı şehirde oturmaları hali" ve “Farklı şehirde oturmaları hali" için de ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Taraflar, farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "Ayrı şehir, ayrı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır....
Davalı- birleşen dosya davacı vekili; davacı birleşen dosya davalısının sigortalı ve sabit gelir getiren bir işte çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacının olmadığını, müvekkilinin ise zaman zaman işsiz kaldığını, kirada oturduğunu, bir kızının daha olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesini talep ederek asıl davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Nilay için hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltilmesine; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişikinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tebligat Kanununun 20. ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21., 23. ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri...
Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükümde yer alan “yoksulluk nafakasının 250,00 TL’ye...iştirak nafakasının 300,00 TL’ye” ibarelerinin karar metninden çıkartılarak sırasıyla yerlerine takdiren “yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 170,00 TL’ye...iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 280,00 TL’ye” ifadeleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 01.07.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; masrafların arttığını belirterek 300 TL olan iştirak nafakasının ....000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, kredi ödemesi yaptığını, 400 TL'den fazla nafaka ödeyemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece; iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; ...Asliye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları için taktir edilen 40'ar TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 22.02.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 60'ar TL artırılarak 100'er TL'ye çıkartılmasına karar verildiği, kararın 21.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, bu hali ile 2005 yılında kaldırılan nafakanın 2012 yılındaki mahkeme kararı ile artırıldığı, daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kaldırılan nafakanın yeniden arttırılamayacağı, ....Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/99 Esas- 2012/301 Karar sayılı ilamı ile yaşı küçüklere bağlanan iştirak nafakasının bağımsız nafaka olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle açılan davanın yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ...Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2012/99 E-2012/301 K.sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları Şule ve Semanur Melemezoğlu için 22/02/2012 tarihinden itibaren takdir olunan aylık 100,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye ve iştirak nafakasının iki çocuk için aylık 150,00'şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı tarafın yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin itirazları yönünden ise; TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...