Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Yükümlülüklerin Değiştirilmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ortak çocuk ...için ödenen iştirak nafakasının 200 TL’ye indirilmesi ve ortak çocuğun eğitim giderlerinden davacı babanın sorumluluğunun kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerin değiştirilmesi-kaldırılması davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda ortak çocuk ...’in ergin olduğu tarih itibariyle iştirak nafakasının kaldırılması talebinin davacının vazgeçmesi nedeniyle reddine, ortak çocuk ... için iştirak nafakasının 200 TL’ye indirilmesi talebinin reddine, Kadıköy 5....

    Somut uyuşmazlıkda; taraflar yaptıkları protokol gereği ....Aile Mahkemesi’nin 09.07.2009 Tarih ve 2009/284 E.- 2009/478 K. sayılı kararı ile TMK’nun 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır.Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 14.09.2009 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir....

      Mahkemece; davacının boşandıktan sonra birkaç işe girdiği, rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığı, % 70 oranında özürlü olduğu, malulen emekli olmasına bir yıl kaldığı, sosyal güvencesinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının indirilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK'nın 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK m.182/2) Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....

        için 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının nafaka bedellerini halen ödediğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talepleri velayetin değiştirilmesi davasının feri niteliğinde olmadığı gibi nisbi harca tabidir....

        Davada; yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiş; mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren delillerin dosyaya sunulmadığı,davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davacı; nafakanın indirilmesini talep etmesine rağmen mahkemece talebinin nafakanın kaldırılması olarak değerlendirildiğini, eksik inceleme ile talebinin yersiz reddedildiğini iddia ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Dava; protokol ile belirlenen yoksulluk nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/... hükmü uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

          O halde, mahkemece, tarafların gelir durumu, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. 2-) Oluş ve kabule göre iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 175 TL ye indirilmesi istemli açılan davada; dava tarihi itibariyle 555,74 TL ye ulaştığı beyan olunan iştirak nafakasının 317 TL üzerinden 2016 yılı için devamına; devam eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen Üfe oranında artış yapılmasına bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmişken, "davanın kabulüne " yönelik hüküm tesisi isabetsiz olup , bozmayı gerektirmiştir....

            Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/307 E-2007/431 K.sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucunda mahkemece tasdik edilen protokol ve kurulan hüküm gereği davalı için aylık 6.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine ve bu nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar için yıllık 12.500’er TL den toplam 25.000 TL’nin her yıl Temmuz ayında ödenmesine ve her yıl TÜFE oranında artırılacağının hüküm altına alındığı, aradan geçen zaman içinde yoksulluk nafakasının 7.021,80 TL, iştirak nafakasının da yıllık toplam 29.750 TL’ye ulaştığını, kendisinin ve sahibi olduğu şirketin ekonomik kriz nedeniyle gelirinin azaldığını, davalının ise kira gelirlerinin olduğu, boşanmadan sonra emekli maaşı bağlandığı ve sabit maaşlı bir işte çalıştığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını...

              Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arzeder. Somut olayda; davacı taraf, anlaşmalı boşanma davasından sonra işinden ayrıldığını ve ekonomik durumunun kötüye gittiğini, yeniden evlendiğini iddia ederek iştirak nafakasının kaldırılması/azaltılması istemiyle dava olup, davacının işten ayrıldığını belirtmesine rağmen işten ayrıldıktan iki ay sonra geliri daha iyi bir işte çalışmaya başladığı, ekonomik durumunun kötüye gittiğine yönelik iddiasını ispatlayamadığı görülmüştür. Bu haliyle davacı taraf, anlaşmalı boşanma davasından sonra, ekonomik koşulların olağanüstü bir şekilde aleyhine değiştiği hususunu ispat edememiştir....

              uygun olmadığını, ayrıca boşanma protokolünde yer alan müşterek çocuğun okul giderlerinin yarısı ve özel sağlık giderlerinin tamamının baba tarafından karşılayacağına ilişkin muğlak ifadenin de davacıyı mağdur ettiğini özet ile belirterek iştirak nafakasının aylık 500,00TL indirilmesi ve bahsi geçen protokol maddesinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu