"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-davalı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteminin reddine dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Tarafların boşanmalarına dair ilamda baba ile müşterek çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, müşterek çocukların üstün yararlarına uygun olmadığı gibi, onların okul ve günlük yaşamlarını da olumsuz yönde etkileyecek niteliktedir....
Mahkemece; asıl dava yönünden; davacının iştirak nafakası artırım taleplerinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren her bir çocuk için İstanbul Küçükçekmece 5 Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas, 2014/325 Karar sayılı kararı ile ödenen aylık 300'er TL iştirak nafakalarının artırılarak her bir çocuk için 600'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, birleşen dava yönünden; birleşen davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebinin kabulüne, İstanbul Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas 2014/325 Karar sayılı kararı ile birleşen davalı kadın yönünden ödenen 350 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, birleşen davacının iştirak nafakaların indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
Mahkemece anne ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, babanın da velayet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazladır. Küçüğün yaşı, eğitimi ve gelişimi, kişisel ilişkinin niteliği de göz önüne alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir. 4- Ortak çocuk davanın devamı sırasında davalı- davacı baba yanında kalmaktadır. Mahkeme tarafından dava tarihinden itibaren, karar kesinleşinceye kadar ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece velayet hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Ayın belirli hafta sonları çocuk baba yanında yatılı kalacak şekilde ve yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekildeki düzenleme doğru bulunmamıştır. 4-İlk derece mahkemesince ortak çocuk lehine hükmedilen 300,00 TL iştirak nafakasının miktarı yönünden davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusu nedeniyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında doğan çocuk için nafakanın başlangıç tarihinin gösterilmemesi sebebiyle bu yönden erkeğin istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmü kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuklardan 2016 doğumlu Arin için dava tarihinden, 2019 doğumlu Kader için doğum tarihi olan 04.11.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere takdir edilen 300,00'er TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren her çocuk için ayrı ayrı 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesine, çocuklar ile baba arasında "her ay Cumartesi günleri saat 13:00 le 19:00 saatleri arasında" kurulan kişisel ilişkinin infazı kabil olmadığı gibi babalık duygularının tatmini açısından da yeterli olmadığı gerekçesi ile erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne İlk Derece Mahkemesinin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, tarafların müşterek çocukları Zeynep Akça ve Mustafa Akça için verilen iştirak nafakasının kaldırılması ve azaltılması talebinin ayrı ayrı reddine, davalı kadın Refika için verilen yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15/09/2020 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi talebine ilişkindir. 1-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine yönelik temyiz itirazları yönünden, ./.. -2- TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”. Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
(HMK m.362/1-ç).Açıklanan sebeple davacı-karşı davalı babanın velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı babanın reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davacı babanın, çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi “boşanma kararı ile tesis edilen baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin bu aşamada yeterli olduğu” gerekçesiyle reddedilmiş, bu karara karşı davacı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....