WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların tespit olunan sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası da azdır. Fakat bu yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, kararın iştirak nafakasının miktarı itibariyle de düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle; davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarlarına ve kişisel ilişkiye yönelik yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine; davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması ve İştirak Nafakasının Taraflar arasındaki davanın "kişisel ilişki tesisine" ilişkin dava ile "iştirak nafakalarının artırılmasına" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından kişisel ilişkinin süresi ve nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (nın), aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk 12.11.2010 doğumludur. Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve çocuğun ihtiyaçlarına göre, tayin edilen artış miktarı yetersizdir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının çalışmadığını ve üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı olmadığını, ailesiyle birlikte yaşadığını, davacının 3.500 TL ücretle çalıştığını, ödenen nafaka ile ortak çocuğun giderlerinin karşılanmadığını, davacı ve ailesinin çocuğu arayıp sormadığını, yatılı kişisel ilişki kurulmasının çocuk için travma etkisi yapacağını, bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması, süreye tabi tutulması veya azaltma isteminin reddine, davacının iştirak nafakası kaldırılma veya azaltma isteminin reddine, kişisel ilişki yönünden davanın kabulü ile, müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki düzenlemesine, karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile Kadıköy 5.Aile Mahkemesinin 2006/730 esas, 2007/283 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk 1998 doğumlu Aslı lehine 400.TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının her yıl %10'luk artışına karar verildiğini,iştirak nafakasının aylık 750 TL ye ulaştığını, iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin yedi aydır işsiz olduğunu, herhangi bir menkul, gayri menkul malının da olmadığını belirterek, varolan iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate...

      Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, anlaşmalı boşanma ile kabul edilen davalı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk ile müşterek çocuk için aylık 350 TL iştirak nafakasının artırılması yönünden davalı tarafından en son 10.02.2009 tarihinde açılan dava neticesinde, davalı kadın için aylık 530 TL yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 660 TL iştirak nafakasına hükmedilip ayrıca nafakaların her yıl %15 oranında artırılmasına karar verildiği, ancak davalının boşanmadan sonra maddi durumunun iyileşmesi, davacının da işlerinin kötüye gitmesi ve gelirinin azalması nedeniyle hükmolunan nafakaların katlanılamaz hale geldiği belirtilerek öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde aylık 150 TL'ye indirilmesi, iştirak nafakasının da aylık 150 TL'ye indirilmesi istenilmiştir....

        Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

        Davada, davacı kocanın gelirinde azalma olduğu ... sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının eş için 300'den 75'e ; çocuklar için 125'ten 50 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Karşılık dava dilekçesinde ise; 2005 yılında bağlanan 300 TL olan yoksulluğun 500' TL'ye ve dört çocuk için 125'... TL olan iştirak nafakasının ise 250'şer TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, nafakanın indirilmesi davasının kısmen kabulü ile eş için yoksulluk nafakasının 200 TL ve müşterek çocuklar için iştirak nafakasının 100'... TL olarak belirlenmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davalıların (karşılık davacı) ilk nafaka tesisinden itibaren ihtiyaçlarının arttığı tartışmasızdır....

          Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....

          Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı tarafından süresi içinde temyiz etmiştir. Ancak, kısa kararda, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Erkeğin karşı davasında yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi koşullarının oluşmaması nedeni ile, yoksulluk nafakasının indirilmesi ve müşterek çocuk Kübra için iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu, ancak karşı davada müşterek çocuk Halime Hümeyra reşit olduğu tarih itibarı ile nafaka kendiliğinden kalktığından T2 nafakanın indirilmesi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, asıl davada Halime Hümeyra'nın dava tarihinde reşit olduğu halde davacı-davalı anne Fatmana'nın çocuk adına dava açamayacağı, yargılama sırasında ıslah yolu ile Halime Hümeyra'nın davacı sıfatı ile davaya dahil edilmesinin de yasal olarak mümkün olmadığı, bu nedenle davalı-davacı erkeğin T2 verilen yardım nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile T2 davacının nafaka artırım talebinin sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davacı kadın ve müşterek çocuk Kübra için,...

            UYAP Entegrasyonu