Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davalı tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen iştirak nafakası miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; yerel mahkemece tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında müşterek çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının yerinde olduğu ve davanın tümden kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davada; davacının, davalının kızı olduğu, önceki iştirak nafakası olan 85 TL'nin davacının reşit olması nedeniyle son bulduğu, davacının eğitiminin devam ettiği, davacıya ait önceki 85 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece önceki iştirak nafakasının 220 TL yükseltilerek hüküm kurulmuş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı dava tarihinde ... olup, üniversite eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece müstakil 220 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasındaki "iştirak" ibaresi çıkartılarak yerine "yardım" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Ancak,davacı dava tarihi olan 10.12.2015 tarihi itibariyle reşit olduğundan açılan dava iştirak nafakası olmayıp, TMK’nun 328/2 ve 364 /1 vd. maddelerinde ifadesini bulan yardım nafakası davasıdır. Nitekim Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 200.00.-TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar ... için ödenen aylık 150.00.-şer TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 350.00.-TL'ye, iştirak nafakalarının 250.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddine, iştirak nafakasının 300.00....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini, tedbir-iştirak nafaka miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, erkek lehine maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası verilmemesini, çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesini istinaf etmiştir....

        (Anne); mevcut ödenmekte olan 30 TL yoksulluk nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, 400 TL artırılmasını, müşterek çocukları ... için ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının 600 TL'ye yüksetilmesini ve reşit olan müşterek çocuk ...'ya ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının onun öğrenci olması nedeniyle 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı anne için yoksulluk nafakası 103 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, müşterek çocuk ... için iştirak nafakasının 190 TL'ye yükseltilmesine, diğer davacı müşterek çocuk ...'nın reşit olduğu için iştirak nafakası artırım talebinde bulunamayacağından bahisle, ... yönünden davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının bütün, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisinden yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer....

            Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iştirak nafakası kararının kesinleştiği tarih olan 11/11/2010 ile dava tarihi olan 22/03/2012 arasında mahkemece karar verilen aylık 150 TL üzerinden nafaka miktarı hesaplanmış ve bu miktarın tahsiline karar verilmişse de, dosya arasında iştirak nafakası ödendiğine dair bilgi ve belgelere rastlanılmamıştır. Mahkemece iştirak nafakası ödenip ödenmediği araştırılıp, ödeme belgeleri getirtilip varsa ödenen miktara karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              nafakası hükmedilmesi doğru görülmediği gibi, davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesi ile müşterek çocuklardan Berrin için 150 TL, Fevzi için 100 TL tedbir ve iştirak nafakası talep ettiği halde, talep aşılarak müşterek çocuklar Berrin ve Efe yararına 200'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir....

                Bu itibarla; hükmün 1.bendinde yer alan; "...karar tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak...'' ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ''...dava tarihinden itibaren iştirak nafakası olarak...'' ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLMESİNE ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi Katip: M.Ş....

                  UYAP Entegrasyonu