Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminat ve nafakaların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma, davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, baba ve çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....

    Çocukların kişisel ilişki süresi açısından; TMK'nun 182. Maddesi" Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur." hükmünü içermektedir. Bu nedenlerle çocuklarla ebeveynler arasında kurulan kişisel ilişki sürelerinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı kadının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Davacı kadın velayetin değiştirilerek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bakırköy 7. Aile mahkemesinin 02.03.2012 tarihli, 2012/144 Esas 2012/116 Karar sayılı kararı ile; tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına, 16.02.2010 doğumlu Adnan Doruk'un velayetinin babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki tesisine karar verildiği, kararın 29.03.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepler hakkında da karar verilmediğini belirterek, istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek genişletilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Salihli 2....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle velayetin davalıdan alınıp davacıya verilerek değiştirilmesi yönünden yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili bulunmamasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin davası kabul edilmiş, davalı kadının temyizi üzerine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmamasına hasren hüküm bozulmuştur....

      HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalı vekilinin manevi tazminat, iştirak nafakası, şahsi ilişki ve davacının yargılama giderine ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince KABULÜNE, Diyarbakır 1....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının kişisel ilişki yönündeki istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE ilk derece mahkemesi hükmünün 3 nolu bendinin kişisel ilişki yönünden KALDIRILMASINA, velayeti anneye verilen Duru ile davalı baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00 ile Pazar günü saat 17:00 arasında, dini bayramların birinci günü saat 10:00 ile ikinci günü saat 17:00 arasında ve her yıl yarı yıl tatilinin ikinci Pazar günü saat 10.00 ile üçüncü Cumartesi günü saat 17.00 arasında 7 gün süre ile ve 1 Ağustos günü saat 10.00 ile 31 Ağustos günü 17.00 arasında bir ay süre ile, her yıl babalar gününde saat 10:00'dan saat 17:00'a kadar ve tekli yıllarda yılbaşı günlerinde saat 10:00 ile saat 17:00 arası kadar Duru'nun babanın yanında kalması sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, -Davalının diğer istinaf taleplerinin REDDİNE, 2- İstinaf peşin harcının talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından...

      Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md. 323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Davalının cezaevinde bulunması çocuğu ile kişisel ilişki tesisine engel teşkil etmediğinden ilk derece mahkemesince çocuk ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki kararı usul ve yasaya uygun olup davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı erkeğin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kesinleşen yönlerden hüküm kurulması, kişisel ilişki ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve kesinleşen yönlerden hüküm kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece bozma öncesi verilen kararda boşanma davasının kabulü, ortak çocuklar Hayrunnisa ve Mert'in velayetleri, bu çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki, bu çocuklar için takdir edilen...

        Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup, aslolan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

        UYAP Entegrasyonu