Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının davacıya ve müşterek çocuğa şiddet uyguladığı, tam kusurlu olduğu" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesisine ve müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davayı boşanma ve velâyet yönünden istinaf etmediklerini, hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğunu, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, babanın halen cezaevinde olduğunu, kişisel ilişki kuracağı günlerde müşterek çocuğa zarar verme potansiyelinin olduğunu, kişisel ilişkinin azaltılması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının istinaf nedenleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Günleri saat 10:00'dan aynı gün saat 18:00'a kadar, babalar günü saat 10:00'dan saat 18:00'a kadar davalı baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine, müşterek çocuklar yararına aylık 350,00' şer TL iştirak nafakasının karar kesinleştikten sonra davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ; Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma hükmü ve protokole aykırı olarak iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, müşterek çocuklarla baba arasındaki kişisel ilişkinin değiştirilmesinin kişilik haklarının ve temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi sonucunu doğurduğunu, müvekkilinin atılı suç nedeni ile ağır ceza mahkemesinde beraat ettiğini, geçerli ve zaruri bir durum olmadan kişisel ilişkinin kısıtlandığını açıklayarak kararın müvekkili lehine bozulmasını istemiştir. GEREKÇE; Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir....

nun velâyetinin kendisi dinlenilmeden davacı anneye verildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı ve miktarlarının yüksek olduğunu, aylık çocuk ile müvekkili arasında karar verillen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu ve yatılı olarak babasının yanında kalmasına karar verilmesi gerektiğini, maddî zarara ilişkin inceleme yapılmadığını beyanla, zina sebebiyle davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet düzenlenmesi, kişisel ilişki, maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile nafakaların miktarı yönlerinden mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. C....

    GEREKÇE : Asıl dava, iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin kaldırılması ya da azaltılması, karşı dava ise şahsi ilişki düzenlemesinin arttırılması talebine ilişkin olup dosyada tefrik kararı bulunmadığı, gerekçeli kararda karar başlığında dava konusunun iştirak nafakası ve şahsi ilişkinin düzenlenmesi olarak gösterildiği ,şahsi ilişki davası hakkında tefrik kararı verilip verilmediğinin gerekçeli kararda yazılmadığı , terfik kararına ilişkin bir ara kararın da bulunmadığı ancak uyapta yapılan kontrolde şahsi ilişki düzenlemesi davasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği görülmüş olup tefrik ara kararanın dosyada bulunmaması ,dava konusunun yanlış gösterilmesi ve gerekçeli kararda tefrikten bahsedilmemesi nedeniyle yanlışlıklara işaret edinilmekle yetinilmiştir. Davalı-k.davacı vekili istinafında, müvekkilinin ödeme gücünün olmadığını belirterek iştirak nafakası davasının reddine, mahkeme aksi kanaatte ise indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Temyiz Sebepleri Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamıyla kusurlu olduğunu, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşmadığını, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesinin ... olmadığını, çocuk Mustafa Kemal'in babaanneden şiddet gördüğünü babanın bunu umursamadığını, erkeğin ortak çocukların anne ile görüşmesini engellediğini, kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu, müvekkilinin Trabzon'da çocukların ise İstanbul'da yaşadığını, kişisel ilişkinin buna göre düzenlenmesi gerektiğini, müvekkilinin işsiz olduğunu, iştirak nafakasına hükmedilmesinin ... olmadığını, müvekkilinin zorunlu sebepler ile işinden istifa etmek zorunda kaldığını, bu kapsamda yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu, müvekkili yararına tazminat verilmesi gerektiğini belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, velâyet düzenlemesi iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden...

      Mahkemece, davalı babanın uyuşturucu madde kullanmasının müşterek çocukla kurulacak kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirip gerektirmediği, süresine etkisi konusunda aile mahkemesinde görevli psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan rapor alınmalı (4787 s.K.m.5) ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek neticesine göre baba ile çocuk arasında kişisel ilişki yönünden karar verilmelidir. Kabule göre de velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında düzenlenen kişisel ilişki çocuk 4 yaşını bitirinceye kadar ve 4 yaşını bitirdikten sonra ayrı ayrı düzenlenerek kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

      Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar uyarınca; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında, hükmedilen iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olduğu, iştirak nafakasına dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

      Taraflar arasında velâyetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının arttırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin ayrı ayrı reddi ile karşı davada iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; şahsi ilişkinin kaldırılması isteminin reddine, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine, davacının yoksulluk nafakası isteminin reddine, çocuk için aylık 550 TL tedbir ve iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; şahsi ilişkinin kaldırılmamasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şahsi ilişkinin kaldırılması, tedbir iştirak ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile, kadının reddedilen yoksulluk nafakası istemi istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, kişisel ilişkinin süresi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2015(Salı)...

          UYAP Entegrasyonu