Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakasının ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

    Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

      davanın kısmen kabulü ile, anne ve çocuklar yararına tedbir nafakasına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ve birleşen davada tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine karar verilmiş ise de; davalı/b.davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmasına rağmen, yerel mahkemece söz konusu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, karar gerekçesinde hükmedilen tedbir nafakalarının iştirak ve yoksulluk nafakası şeklinde devamı yönünde gerekçe yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında iştirak ve yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm bulunmadığı yerel mahkeme kararının bu hali ile, usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, esasa dair diğer istinaf sebepleri şimdilik, incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler doğrultusunda işlem yapılmak üzere , dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde...

      davanın kısmen kabulü ile, anne ve çocuklar yararına tedbir nafakasına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ve birleşen davada tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine karar verilmiş ise de; davalı/b.davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmasına rağmen, yerel mahkemece söz konusu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, karar gerekçesinde hükmedilen tedbir nafakalarının iştirak ve yoksulluk nafakası şeklinde devamı yönünde gerekçe yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında iştirak ve yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm bulunmadığı yerel mahkeme kararının bu hali ile, usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, esasa dair diğer istinaf sebepleri şimdilik, incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler doğrultusunda işlem yapılmak üzere , dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Hamit'in yargılama sırasında reşit olması nedeniyle velayet ve iştirak nafakası hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın yararına takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatı, erkeğin tedbir- yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini istinaf etmiştir....

      Maddesi gereğince SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, B-Davacı kadın vekilinin tedbir nafakaları miktarına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, C-Davacı kadın vekilinin kusura yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, D-Davacı kadın vekilinin, iştirak-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.bendindeki iştirak nafakasına, 7.bendindeki yoksuluk nafakasına yönelik kısımlar ile 8.bendinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, (6. ve 7.bentteki tedbir nafakalarına yönelik kısımların 6a ve 7a bentleri olarak aynen muhafazasına,) BUNA GÖRE; 6.bentteki iştirak nafakası yerine geçmek üzere 6b bendi olarak: Müşterek çocuk Emirhan için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 300,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 7.bentteki yoksulluk nafakası yerine geçmek...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili; kusur, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası, tedbir/yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve birleşen davanın kabulü yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili; kabul edilen asıl dava, kusur, maddi-manevi tazminat, tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası, birleşen davada tedbir nafakasının miktarı yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (kadın) tarafından; tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat talebinin reddi yönünden, davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat, velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili, lehe hükmedilen tazminat , iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarını, Davalı davacı erkek ise, aleyhe hükmedilen tedbir iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, tazminat talebinin reddine Yönelik olarak hükmü istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve birleşen dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

        Manevi tazminatın yasal unsuru oluşmadığından kadının manevi tazminata yönelik istinaf talebinin reddine, erkeğin istinaf talebinin kabulü ile kadın lehine hükmedilen manevi tazminat kaldırılıp, kadının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Erkek ağır kusurlu bulunduğundan erkek lehine manevi tazminat koşulları oluşmamıştır. İlk derece mahkemesince erkeğin manevi tazminat talebinin reddi kararı doğrudur. Erkeğin maddi tazminata yönelen talebi hakkında ise ilk derece mahkemesince talep dosyadan tefrik edildiğinden bu talep yeni esas alacak dosyada değerlendirileceğinden dairemizce bu aşamada incelemeye konu bir karar bulunmadığı değerlendirilmiş, bu itibarla erkeğin maddi tazminat talebine dair istinafı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu