Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı kadının gerekçe, nafaka ve tazminat miktarları ile erkeğin kusur tespiti, velayet, tedbir ve iştirak nafakası ve manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının kusura yönelik istinaf talebinin REDDİNE, Davalı erkeğin vakıaya yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin KABULÜNE, kusura yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin REDDİNE, 2- Davalı erkeğin velayet ve kişisel ilişkiye, iştirak nafakası ve miktarlarına, yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına, kadına maddi manevi tazminat verilmesi ve miktarlarına yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin REDDİNE, 3- Davacı kadının iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının 4 ve 5 nolu bentlerinin iştirak nafakasına ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, -Velayeti anneye verilen müşterek çocuklara harcanmak üzere boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 18.09.2018 tarihinden geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla küçük Enes Furkan için aylık 1.200,00 TL, küçük Tuana Sare için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE...

    Maddesi gereğince, davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı anlaşılmakla, davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine dair kararında doğru olduğu anlaşılmakla, tarafların, usul ve yasaya uygun olan hükme karşı istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği, 2- Tarafların tedbir/iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından müşterek çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 600,00 TL iştirak nafakası hükmedilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının makul olduğu anlaşılmakla, tarafların tedbir nafakasına yönelik istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Hatice'nin velayetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, erkeğin maddi tazminat talebinin reddine, erkek için 5.000 TL manevi tazminat takdirine, erkeğin tedbir - iştirak nafakası taleplerinin reddine, kadının ispatlanamayan davasının reddine, kadın için karşı dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700 TL tedbir nafakası takdirine karar verilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, maddi ve manevi tazminat ile miktarları, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, asıl davadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından istinaf kanun yoluna başvurarak usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; çocuk yararına hükmedilen tedbir-iştirak nafakası, müvekkili yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları, reddedilen yoksulluk nafakası talebi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıda 1, 2, 3, 4 ve 5 ile gösterilen bentler kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yersizdir....

    Davalı erkeğin tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince verilen 19/07/2019 tarihli ilk hükümde, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin taraflara ortak olarak verilmesine, çocuğun yerleşim yerinin annesi olarak belirlenmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 15.000 TL maddi, 12.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, bu hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; kadının davası, velayet, kendi tazminat taleplerinin reddi, şahsi ilişki tesisi, kadının özel sebebe dayanan davası hakkında karar verilmemesi yönünden davacı-karşı davalı kadın tarafından ise sadece erkeğin davası, kusur belirlemesi ve ortak velayet yönünden...

    manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla kadının tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına nazaran aylık 500 TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiştir....

    Ancak, kadın lehine hüküm altına alınan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı-k.davacı kadının; yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile çocuklar lehine iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin bu konudaki hüküm fıkralarının kaldırılarak, kadın lehine TMK.nun 174/1- 2.maddesi uyarınca 30.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminata, 1.000 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için de aylık 600'er TL iştirak nafakasına, faiz ve nafaka artış talebi dikkate alınarak tazminatlara boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, nafakalara ise yıllık ÜFE artışı oranı uygulanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Gebze 4....

    UYAP Entegrasyonu