Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/l) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 26.3.2018 tarihli ilamı ile; velayet, maddi tazminat ve yoksulluk nafakaları yönünden bozulmuş, bozma sebebine göre iştirak nafakaları yönünden temyiz itirazları incelenmemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, iştirak nafakaları hakkında onandığı gerekçesiyle hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olduğu gibi, baba ile ortak çocuk arasında "Aynı şehir", "Ayrı şehir" ayırımı esas tutularak kişisel ilişki düzenlemesi de doğru bulunmamaktadır. Günümüzdeki ulaşım araçlarının kolaylığı da dikkate alındığında kişisel ilişki tesisinde taraflar ayrıca talep etmedikleri takdirde aynı yer, ayrı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. O halde, "Aynı şehir", "Ayrı şehir" ayrımına gidilmeksizin ve kademeli olmayacak şekilde baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Çocuk ile annesi arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde ... duygusunun oluşamayacağı açıktır. Somut olayda velâyeti babaya verilen ortak çocuk ile anne arasında yaz aylarında iki farklı tarihte kişisel ilişki kurulması çocuğun ... yararına olmadığı ortak çocuk ile farklı şehirde yaşadığını belirten anne ve çocuk için ekstra külfet oluşturduğu açıktır. O halde ortak çocuk ile anne arasında yaz ayı için bir seferde ve bir aylık süre ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ... bulunmamıştır. VI....

        İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2017 tarih ve sayılı 2017/12 Esas, 2017/343 Karar sayılı kararı ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında her iki eşin de eşit derecede kusurlu oldukları gerekçesiyle, erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınıp kadına verilmesine, erkeğin nafaka ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, 1.980,00 TL vekâlet ücretinin erkekten alınıp kadına ödenmesine karar verilmiştir. B....

          aylık 100,00 TL iştirak nafakası olarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Davalı ile müşterek çocuk arasında, davalının kaldığı ceza infaz kurumu tarafından 19 mayıs, 29 ekim, yılbaşı, Ramazan ve Kurban bayramları ile temmuz ve ağustos ayına ilişkin açık görüş günlerinde (dönemlerinde) ceza infaz kurumu tarafından davalı yönünden tayin edilecek açık görüş gün ve saatinde, ilgili her bir dönem için bir defaya mahsus olmak üzere KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE, 3- Davalı ile müşterek çocuk arasında ceza evi tarafından belirlenen açık görüş dönemi içinde kişisel ilişkinin gerçekleştirileceği gün, müşterek çocuğun sabah saat 09.00 davalının babası T.C. no.lu dede Süleyman Açıkgöz tarafından anneden teslim alınmasına, dede Süleyman Açıkgöz'ün refakati ve sorumluluğunda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki sağlandıktan sonra çocuğun aynı gün saat 19.00 de anneye teslimi sureti ile şahsi ilişkinin yerine getirilmesine, 4- Davalı babanın bulunduğu cezaevinin kişisel ilişkinin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, müşterek çocuk ... ile kişisel ilişki kurulmaması yönünden; davalı (kadın) tarafından ise iştirak nafakalarının miktarı ve müşterek çocuk ... ile davalı arasında kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...

            Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişiminine de hizmet etmiş olacaktır. Davalı-karşı davacı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk 2009 doğumlu ... ile 2011 doğumlu Hira Nur arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocuklarla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma-Kişisel İlişki-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından iştirak nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece hükmolunan iştirak nafakası miktarı aylık her bir çocuk için 300 TL, yıllık toplam 7.200 TL olup, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve HMK'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin kararlar kesin nitelikte olduğundan, davacı-karşı davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek bu suçtan mahkumiyetine İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanıkla...,.... ... ile ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, Sanık ... hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçuna iştirak ettiğinin belirlendiği, iddia ve savunma ile tüm delillerin...

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakası, asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti babaya bırakılan 2013 doğumlu ortak çocuk Ece ile davalı-davacı anne arasında çocuğun her doğum gününde ve her milli bayramın birinci gününde kişisel ilişki kurulması...

                    UYAP Entegrasyonu