Değerlendirme 1.Davacı baba tarafından açılan kişisel ilişkinin arttırılarak yeniden kişisel ilişki kurulması davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk 2018 doğumlu Ada ile davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulü ile boşanma dosyasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak yerine ortak çocuk ile davacı baba arasında "her ayın 2. ve 4. hafta sonu cumartesi günleri saat 11.00 ile pazar günleri saat 16.00 arası, dini bayramların 2. günleri saat 12.00 ile 3. günleri saat 15.00 arası, sömestr tatilinde ocak ayı yarı yıl tatilinin 27. günü saat 11.00 ile 29. günü saat 19.00 arası, her yıl ağustos ayının 1. günü saat 11.00 ile ağustos ayının 10. günü saat 19.00 arası çocuğun babaya teslimi ile kişisel ilişki kurulmasına" karar verilmiştir....
Mahkemece; davacı karşı davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı karşı davacı erkeğin kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....
"İçtihat Metni" Reşit olmayanla cinsel ilişki, aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yaptırmak ve çocuk düşürtmeye iştirak suçlarından sanık ..., aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yapmak suçundan sanık ..., çocuk düşürtmek suçundan sanık ...'ın yapılan yargılamaları sonunda; ...'in atılı suçtan mahkûmiyetine, ...'ın atılı suçtan beraatine, ...'ın çocuk düşürtmeye iştirak suçundan beraatine, reşit olmayanla rızasıyla cinsel ilişki suçundan kamu davasının düşmesine, aralarında resmî evlenme olmaksızın evlenmenin dini törenini yapmak suçundan mahkûmiyetine dair Karabük 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 03.03.2009 gün ve 2006/586 Esas, 2009/152 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle dosya incelendi; Mağdurenin, soruşturma evresinde sanık ...'...
İlk derece mahkemesince velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocuğu ile baba arasında "Tarafların müşterek çocuğu Ramazan Doruk ile davalı baba arasında, dini bayramların 3. günü saat 09:00'dan 17:00'ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ikinci haftası Pazartesi saat 09:00'dan Pazar günü saat 17:00'ye kadar, her yıl yaz tatili 1 Temmuz günü saat 09:00'dan 31 Temmuz günü saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına," şeklinde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Kişisel ilişki kurulması çocuk ve baba için bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde; çocuk yönünden, ana ve baba sevgi ve ilgisinin yaşanması, ana ve babalık kimliğinin tanınması; ebeveynler yönünden ise, ana ve babalık duygularının tatmini esastır. Bu bakımdan; velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli, yeterli ve makul olmalıdır. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafakanın erkeği maddî açıdan zorladığını, yeniden düzenlenen kişisel ilişki sürelerinin önceki düzenlemeye göre az olduğunu, kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi ile azaltılmasının haksız olduğunu, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kişisel ilişki süreleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süreleri, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır. 2....
Bölge adliye mahkemesince davacı kadının kişisel ilişki süresi ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise diğer istinaf taleplerinin reddine karar verildiği ve reddedilen istinaf talepleri hakkında esastan ret kararı verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, esastan reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılamasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla kadının eşine ısınamadığını, eşini sevmediğini, istemediğini söylediği, eşinin ailesine güleryüz göstermediği; erkeğin ise sürekli telefonu ile meşgul olduğu, eşine ilgi göstermediği, soğuk davrandığı, eşinin ailesi ile sohbet etmediği, sık sık iş değiştirdiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, başkalarının yanında eşinden ötürü bana kadınlık yapmıyor dediği, eşi ile arasındaki özel konuları başkalarına anlattığı, yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise daha az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 250,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 150,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 18.000,00 TL maddî- 15.000,00 TL manevî...
nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bentlerin kapasamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti annede bulunan müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası çoktur....
Hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların vefat eden çocuğu ... ...’a ilişkin velayet düzenlemesi yapılması, baba ile arasında kişisel ilişki kurulması ve bu çocuk yönünden de tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılmasına, tarafların ortak çocukları 2002 doğumlu ... ile 2012 doğumlu ...’ın velayetlerinin davalı-karşı davacı annelerine tevdi ile ortak çocuklar ile davacı-karşı davalı babaları arasında kişisel ilişki tesisine, aylık 400,00'er TL tedbir ve boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ise aylık 600,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, davacı-karşı davalı erkeğin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....