Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O nedenle, işlem temelinin çökmesi veya tarafların mali durumlarının değişmesi, nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesini gerektirebilir. Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları bu doğrultudadır. Somut dosyada; tarafların 11.12.2015 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı boşandıkları, bu hükme göre; 2013 doğumlu müşterek çocuk Lara T1 velayetinin anneye verildiği, çocuk yararına aylık 100 Euro iştirak nafakasına hükmedildiği, nafakanın İzmir 2. Aile Mahkemesinin 2017/530 Esas, 2017/567 Karar sayılı ilamı ile aylık 120 Euroya yükseltildiği, kararın 22.11.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

Dava; iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. Tarafların Rize Aile Mahkemesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/456 Esas - 2016/456 Karar numarası ile anlaşmalı olarak boşandıkları, velayeti davalıda olan olan çocuğun anlaşmaları gereğince müşterek çocuğun sağlık, eğitim, sosyal aktivite, dini ve geleneksel her türlü giderlerinin tamamı ve 600,00.-TL tutarında olan ve karar gereği TEFE-TÜFE oranında arttırılan 1.100,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması ve nafakanın 600,00.-TL'ye çekilip TEFE-TÜFE oranının kaldırılmasına dair açılan davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bundan ayrı olarak hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki arttırımına ilişkin kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler (somut olayda olduğu gibi yıllık TÜFE artışı) sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler....

Dava; iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. Tarafların Rize Aile Mahkemesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/456 Esas - 2016/456 Karar numarası ile anlaşmalı olarak boşandıkları, velayeti davalıda olan olan çocuğun anlaşmaları gereğince müşterek çocuğun sağlık, eğitim, sosyal aktivite, dini ve geleneksel her türlü giderlerinin tamamı ve 600,00.-TL tutarında olan ve karar gereği TEFE-TÜFE oranında arttırılan 1.100,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması ve nafakanın 600,00.-TL'ye çekilip TEFE-TÜFE oranının kaldırılmasına dair açılan davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 176/4 maddesine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bundan ayrı olarak hükmolunan nafakaların gelecek yıllardaki arttırımına ilişkin kurulan ve bu konuda kesinleşen önceki hükümler (somut olayda olduğu gibi yıllık TÜFE artışı) sonraki davalarda kesin hüküm teşkil etmezler....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının indirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kocaeli 1. Aile mahkemesinde verilen kararda nafakaların her yıl ÜFE - TÜFE oranında arttırılmasına verildiğini, karar doğrultusunda artışlar uygulandığında ödenmeyen nafakalarla birlikte belirlenen nafaka bedellerinin hatalı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2019/57 ESAS-2021/98 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 5. Aile Mahkemesinin 30/05/2014 tarih, 2013/1658 Esas, 2014/704 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı boşandıklarını, anlaşma protokolü doğrultusunda müşterek çocuk lehine 1000TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına hükmedildiğini, müvekkilin bu nafakayı düzenli olarak ödediğini ancak davalının artış bedeli nedeniyle müvekkili sürekli icraya verdiğini, müvekkilin ödemesi gereken nafakanın 1978,00TL'ye yükseldiğini, müvekkil bu nafakayı ödemesinin imkansız olduğunu bu nedenle nafakanın 1000TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bunun yanında, davacının dava dilekçesinde nafakanın azaltılması talebi yanında, önceki nafakanın artırılması davasında verilen kararda belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılması yerine memur maaş zammına göre yeniden artış oranın düzenlenmesini istediği, mahkemece bu talep hakkında olumlu / olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmışsa da, bu konuda istinaf başvurusu bulunmadığından eleştiri yapılması ile yetinilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; KDZ....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2022/184 ESAS 2022/711 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/36 Esas sayılı dosyasında boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdir edildiği, daha sonra nafakanın artırılmasına ilişkin olarak Aksaray 1....

    Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı ve davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği göz önünde bulundurularak, nafaka miktarında indirim yapılması hususu üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ./.....

      O halde; mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında, davalı tarafın sulh olabileceğini beyan ettiği miktar dikkate alındığında mahkemece azaltılan nafaka miktarı yüksektir. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakasının azaltılması gerekirken; yazılı şekilde fazla oranda indirime gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        Hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması ve son yıllarda ÜFE deki artış oranının fazla olmasından kaynaklı olarak müşterek çocuğun iştirak nafakasının ulaştığı tutarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, müşterek çocuğun giderleri ve ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra davacının elinde kalan geliri ile geçimini sağlama imkanı, hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirildiğinde yüksek olduğu saptanmıştır. İlk derece mahkemesinin iştirak nafakasının azaltılması kararı yerindedir. Davalı vekili istinaf başvurusunda tarafların hükmedilen nafakanın TÜFE oranında artırılması yönünde taleplerinin olmadığını, yerel mahkemenin bu yönde karar verilmesinin yanlış olduğunu ileri sürmüş ise de çoğun içinde azda vardır ilkesi uyarınca davacının nafakanın artışının ÜFE deki fahiş artıştan kaynaklığını ileri sürdüğü de gözetildiğinde ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmenin yerinde olduğu görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu