Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, iştirak satışından elde edilen kazançların %75'lik kısmı kurumlar vergisinden istisna olduğuna göre, iştirak hissesi satışından doğan zararlardan %75 kısmına isabet eden kısmı (istisnaya isabet eden zarar olduğu için) istisna dışı kurum kazancından indirilemeyecek, sadece %25'lik kısmı indirilebilecektir. Olayda, davacı şirketin iki yıldan fazla süreyle aktifinde bulunan iştirak hisselerinin satılması nedeniyle oluşan zararın ancak %25'lik kısmının istisna dışı kurum kazancından indirilebileceği sonucuna ulaşıldığından temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum....

    Davacı-karşı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde müşterek çocuklar için iştirak nafakası talebinde bulunmuş, iştirak nafakası için yasal faiz istediğini belirtmiş, mahkemece iştirak nafakası hakkında hüküm kurulduğu halde faize ilişkin talep hakkında, Hukuk Muhakemeleri Kanunun emredici kuralına aykırı şekilde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda; müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası için istenen faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı-karşı davalı kadın vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarına, nafakaların muaccel olduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere yasal faiz uygulanmasına hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir....

    DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Arttırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Ankara Batı 1.Aile Mahkemesinin 03/12/2019 tarih 2018/561 esas, 2019/1141 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Eylül Altın ve Ali Altun'un velayetinin müvekkiline bırakıldığını, aylık 250,00 şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2019 yılında hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakalarının aylık 1.250,00 şer TL ye artırılmasına ve her yıl Üfe artışı uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dolayısıyla velayet kendisine verilen eşin velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş iştirak nafakasından feragati geçersizdir. Feragate ilişkin beyan küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, boşanma sırasında iştirak nafakası talebinde bulunmayan davacının daha sonradan iştirak nafakası talebinde bulunmasına yasal engel bulunmamaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/232 ESAS-2022/246 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2017/1137 esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artışına hükmedildiğini, 2021 yılı itibariyle nafakanın ÜFE artışıyla 926,00 TL'ye yükseldiğini, davacının nafakayı ödemekte zorlandığını belirterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye düşürülmesine, yıllık nafaka artışının %10 olarak sabitlenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile Antalya 3....

    Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1000 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece 09.02.2016 tarihli hükümle ortak çocuk lehine verilen aylık 600 TL iştirak nafakası davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu hükümdeki miktar yönünden davacı-davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı-davalı erkek yararına oluşmuş bulunan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin iştirak nafakasının arttırılarak hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece iştirak nafakasına ilişkin hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin gösterilmemesi doğru olmamıştır....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece 20.10.2014 tarihli kısa kararda velayeti davalı-karşı davacı anneye verilen müşterek çocuk lehine 600.00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmekle birlikte, gerekçeli kararda sadece 600,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği yazılmış, iştirak nafakasına dair hüküm yazılmamıştır.Davacı-davalı kadın; tavzih talebiyle iştirak nafakası yönünden gerekçeli karara 1.000,00 TL iştirak nafakasının eklenmesini talep etmesi üzerine mahkemece de bu yönde kabul kararı vererek,gerekçeli karara iştirak nafakası yönünden ekleme yapmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi uyarınca "hüküm, yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut da birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, tavzih yoluna başvurulabilir, tavzihle taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, hüküm genişletilemez ve değiştirilemez" (HUMK 455. madde)....

        Davalı-karşı davacı, karşı davada; işsiz olduğunu maddi zorluklar çektiğini belirterek, müşterek çocuklar adına hükmedilen ayrı ayrı 300,00 TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma kararından sonra doğan ...’ün velayetinin düzenlenmesinin yanı sıra yoksulluk nafakası ve velayeti kendisinde bulunan ortak çocuk ... için daha evvel takdir edilen iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur....

            nın velayetinin anneye verildiğini ve 100,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, ekte sunduğu belgelere göre 10 yıllık iştirak nafakası bedelinin bizzat davacıya elden ödendiğini, ayrıca bu ödemenin dışında müşterek çocuk ....'nın şahsi münasebet tesisi aşamasında her türlü giderlerinin karşılanarak destek olduğunu, .... için %70 özürlü olduğuna dair raporu kendisinin aldığını ve tüm giderleri kendisinin karşıladığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Antalya 2. Aile Mahkemesinin 2010/1317 - 1555 esas ve karar sayılı ilamı ile velayeti davacıya verilen tarafların müşterek çocuğu .... Demir için bağlanan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık takdiren 475 TL'ye yükseltilmesi ile dava tarihinden itibaren aylık 475 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu