Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, maddi tazminat ve iştirak nafakaların miktarı ile iştirak nafakalarının başlangıç tarihi yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, maddi tazminat ve iştirak nafakalarının miktarı ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle dava tarihi 31.05.2011 olduğu halde gerekçeli karar başlığında bu tarih yerine 30.07.2013 olarak gösterilmesi doğru değil ise de, bu hususn mahallinde re'sen veya talep üzerine tashihinin (...md.304/1) mümkün bulunmasına ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının velayete ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten geçerli olacağının tabii olmasına...

    Dava, önceden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir (TMK 176/4,330,331 m.leri) TMK'nun 176/4 m.sine göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK'nun 331. m.si gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine iştirak nafakasının miktarının yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

    Dava, önceden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması istemine ilişkindir (TMK 176/4,330,331 m.leri) TMK'nun 176/4 m.sine göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK'nun 331. m.si gereğince, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine iştirak nafakasının miktarının yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....

    nafakasına hükmedildiğini, en son aynı mahkemenin 26/10/2020 tarih, 2019/70 Esas, 2020/289 Karar sayılı ilamı ile her bir çocuk için 400,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocukların artan ihtiyaçları nedeniyle iştirak nafakalarının her bir çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 850,00'şer TL artırılarak, 1.250,00'şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Dava, boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı iddiası ile 200 TL yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, 150 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye arttırımı istemine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; müşterek çocuk Sıla'nın davanın açıldığı tarihte 20 yaş içerisinde olup mahkemede kendisini temsil ehliyetine sahip olduğu , onun adına annenin velayeten dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile Sıla'ya yönelik davanın husumetten reddine, yoksulluk nafakasına ilişkin davanın kısmen kabulü ile 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Bozma, "davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın ve çocuklar için takdir edilen iştirak nafakasının miktarlarına" ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen temyize konu yeni kararda; kesinleşen tedbir nafakaları hakkında, bu defa miktarlarının "karar tarihinden itibaren artırılması" suretiyle yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları haklı ve yerindedir. Hükmün bu yönden bozulması gerekiyor ise de, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, hükmün tedbir nafakalarına ilişkin bölümünün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK. m. 438/7)....

        Aile Mahkemesinin 2018/947 esas ve 2018/757 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti davacı kadına verilen müşterek çocuklar için aylık 400,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek nafakanın aylık 1.000,00'er TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 400,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 650,00'şer TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kabul edilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....

        Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu davacı Törehan için talep edilen nafakanın "iştirak nafakası" olarak kabul edilip iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2.maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....

          Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, iştirak nafakasının belirlendiği 26/04/2018 tarihinden bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre içindeki ekonomik göstergelerde yaşanan değişimler, çocukların ihtiyaç ve giderlerindeki artışlar gözetildiğinde, mahkemece iştirak nafakalarının artırılmasında ve artırım miktarlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26). Dava dilekçesinde nafakaların sonraki yıllar için ÜFE/TÜFE ortalaması oranında artırılması istenmiş olmasına rağmen mahkemece HMK'nın 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle, oranı daha yüksek olan ÜFE oranında artış koşulu belirlenmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; iştirak nafakalarının az olduğunu ileri sürerek; iştirak nafakalarının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; iştirak nafakalarının fazla olduğunu ileri sürerek; iştirak nafakalarının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; iştirak nafakalarının miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 3....

            UYAP Entegrasyonu