İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. 3561 sayılı yasa kapsamında taşınmaz yönetimi açısından defterdarın kayyım olarak atanmasının doğru olduğu ancak gerekçe içerisinde Söke 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/631 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere yetkilendirmenin eksik olduğu, kayyımın taşınmaz yönetimi sırasında işlem yaparken sadece anılı dosya yönünden yetkilendirmesinin kayyım atana kişinin payının yönetimi konusunda eksik yetki içerdiği bu nedenle defterdarın kayyım olarak atanması halinde 3561 sayılı yasa kapsamında yönetim kayyımı olarak atanması gerektiği anlaşılmıştır. Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/722 Esas sayılı dosyasının aynı nitelikte olduğu ileri sürüldüğünden bu dosyanın akıbetinin araştırılması, dava konusu paya ilişkin daha önce karar verilerek kesin hüküm oluşturup oluşturulmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na dayalı olarak davalı site yönetiminin kararı ile işletme projesi ve temsilciler kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 18. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....
düzenlemesinin bulunduğu, dava dışı şirketin işletme yerinin adresinin Menemen Ticaret Sicil Müdürlüğü' nden gelen yazı cevabında da belirtildiği üzere " ...İzmir" adresinde bulunduğu, adres itibariyle Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin Menemen mahkemeleri olduğu , Menemen ilçesinde ticaret mahkemesi bulunmadığı ve Menemen ilçesi ile ilgili ticari davaların Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki alanı içerisinde kaldığı, şirketin merkez adresi gözetildiğinde yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu , TMK 430. maddesindeki yetki kuralının kesin yetki kuralı niteliğinde olduğu, HMK' nın 19. mad. gereğince yetkinin kesin olduğu davalarda mahkemenin yetkili olup olmadığını davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, HMK' nun 114/ç mad. gereğince yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması hususunun dava şartı niteliğinde olduğu, HMK' nın 115/1. mad. gereğince mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 17.05.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının iptali ile apartman yönetimine yeni bir kayyım atanması ve hakimin müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın davacının dava açma sıfatı olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki somut olayda; davacının, 01.11.2004-15.07.2006 döneminde, davalı siteye ait 45546 sicil numaralı işyerinden, tam süreli çalışmalarının Kuruma bildirildiği, davaya konu dönemde site yönetimine ait işletme defterinde davacıya yapılan bir kısım ödemelerin yer aldığı, davanın ise; 2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle, davanın ispat edilemediği gerekçesi ile reddi, dosya kapsamı gözetildiğinde, isabetsiz bulunmuştur....
Hukuk Dairesi 2015/18681 Esas, 2015/18135 Karar sayılı ilamı ile “Davacının, davalı site yönetiminin yasaya aykırı olarak oluşturulduğunu, bu nedenle 04.08.2013 tarihinde yapılan ve site yönetici seçimine, eski yönetimin ibrasına ilişkin alınan kararların iptali gerektiğini belirterek toplantının yok hükmünde olduğunun tespitini istediğine göre davacı tarafından birden fazla parselin birlikte yönetildiği ve yönetimin varlığı kabul edilmiş ancak toplantıda alınan kararların yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istenmiştir. Bu durumda mahkemece tüm deliller toplanarak, anılan toplantının usulsüz olduğunun tespit edilmesi halinde toplantı ve alınan kararların iptaline karar verilmesi gerekirken, davalı yönetimin tüzel kişiliğinin olmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden” hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Davalıların 2018-2019-2020 yıllarına ait genel kurul toplantısının çağrı usulüne uyulmaksızın yok hükmünde olduğu iddiasının açılacak bir genel kurul karar iptali davasında dinlenilmesi gerektiğinden TTK nun 412. Maddesi uyarınca koşulları bulunmayan 2018-2019-2020 yıllarına ilişkin olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması için gerekli çağrı ve işlemlerin yapılması için şirkete kayyım atanması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı şirketin 2021-2022 yıllarına ait olağanüstü genel kurul toplantısında 24/10/2023 tarihinde yapıldığı, toplantıya davacılardan ... (...) 'ın asaleten, ...'...
nın maddi menfaat elde ettiğini, yine davacının 23/05/2017 ve 17/07/2017 tarihli genel kurulların yok hükmünde olduğundan bahisle bunlara istinaden gerçekleştirilen tüm işlemlerin geçersizliğinin tespitini talep etmiş ise de bahsi geçen kurulların sırasıyla %75 ve %90'lık hazır bulunanlar ve oybirliği ile gerçekleştirilerek tescil ve ilan edildiğini, bu nedenle yok hükmünde bulunmadığını, davacının keyfi açıklamalarla talepte bulunduğunu, anılan nedenlerle davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Anamur Sulh Hukuk Mahkemesi kararında; '' davacının dava dilekçesinde belirtiği üzere Kayyım atanması talebinin TMK'nın 426 ve 427 maddelerindeki kayyım atanmasını gerektirecek hallerden olmadığı gerekçesiyle talep yönünden mahkemelerinin görevsizliğine'' şeklinde gerekçe ile görevsizlik kararı hükmü kurmuştur. Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında; ''dava konusu olayda KMK hükümlerinin uygulanması gerektiği ve görevli Mahkemenin Anamur Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, Mahkememizin ise görevsiz olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek'' şeklinde gerekçe ile olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf incelemesinde ; Taraflar arasındaki dava, dava konusu miras malına temsilci atanması talebine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/990 KARAR NO : 2023/137 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 14/12/2022 KARAR TARİHİ : 15/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili 14/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle;------- sicil numarasıyla kayıtlı müvekkil -----12.50 hisse adedi (%12,5), ------37,50 hisse adedi (%37,5) şikayet olunanlar ------- 25.00 hisse adedi (%25)ve son olarak ------ 25.00 (%25) hisse adedi bulunduğunu, şirketin müvekkilleri dahil dört ortaklı olduğunu, şirketin yönetim kuruluna 26.12.2019 tarihli ------ anlaşılacağı üzere hissedarlardan ------ 08.11.2022 tarihine kadar seçildiğini, bu tarihten sonra şirketin tüm temsil, ilzamı ve işleyişi şirket genel kurul kararıyla bu kişilere devir ve emanet edildiğini, şirketin 08.09.2021 tarihli genel kurul kararıyla şirketi temsil ve ilzama yetkili Yönetim kurulu üyeleri...