Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, keşideci tarafından açılan çeke dayalı menfi tespit ve çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece menfi tespit ve çek iptali istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay .... Hukuk Dairesi'ne ait olup, anılan Daire tarafından da görevsizlik kararı verilmiş bulunmasına göre, görevli Daire'nin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, .../03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

      İcra takibinden önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki belirsizlik içeriyorsa ve bu belirsizlik nedeniyle borçlunun durumu tehlikede ise veya borçlunun durumu tereddüt içindeyse menfi tespit davası sonucunda varılacak kararla belirsizlik veya tehlike ortadan kalkacaksa hukuki yararın mevcut olduğu kabul edilmelidir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bakımından çeşitli ihtimaller ortaya çıkabilir. -Borçlu icra takibinden sonra fakat ödeme emrine henüz itiraz edebileceği dönemde, ödeme emrine itiraz edebilir. -Menfi tespit davası açabilir veya, -her iki yola birlikte başvurabilir. Alacaklı bir belgeye dayanmadan ilamsız icra takibi yapmışsa borçlu itirazla bu takibi durdurabilir....

        İcra Dairesinin -------- Esas sayılı dosyadan dolayı herhangi borcun olmadığının menfi tespitine, takibin iptalini, davalının kötü niyetli olduğu gözetilerek İİK 170.madde dahilinde dava değerinin %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirme ve dava dilekçesi içeriğine göre; menfi tespit davası ile iptali istenilen İstanbul Anadolu ------- İcra Dairesinin ---------- Esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali davasının, İstanbul Anadolu -----....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, vekalet alacağından kaynaklanan icra takibinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            alacağa mahsuben ihale yoluyla aldığını ve adına tescil ettirdiğini, kolluğa yaptığı şikayet üzerine davalı hakkında Varto Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/11 Esas, 23013/49 Karar sayılı dosyasında tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiğini, ceza mahkemesi kararının Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğini, ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayacağını, taşınmazların davalı adına tescili nedeniyle yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak davalı aleyhine açılan davada Varto Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/198 Esas, 2016/151 Karar sayılı kararı ile menfi tespit talebinin kabulü ile birlikte tapu iptal tescile karar verildiğini, kararın ilgili Yargıtay dairesi tarafından ıslahla menfi tespit talep edilemeyeceğinden menfi tespit talebi yönünden usulüne uygun dava açılması için tarafa süre verilerek menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi için bozulduğunu, bozma ilamı üzerine mahkemece verilen süre içinde işbu menfi tespit davasının açıldığını belirterek müvekkilinin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESBİT, TAKİBİN İPTALİ -KARAR- Dava, menfi tespit ve takibin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak sözleşme yapılmasına ve davalı taahhüt etmesine rağmen hiç bir taahüdünü yerine getirmediğini, ....parsel üzerinde keşif yapıldığında söz konusu inşaatta keşif yapıldığında hiç bir işlem yapmadığı tespit edileceğini beyan ederek .... 30.02.2022 tarihli ... numaralı çekten borçlu olmadığının tespitine, çekler üzerinde ödeme yasağı ve icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP VE SAVUNMA: Davalı usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava davacı tarafından davalıya verilen çek nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir....

                Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, dava kooperatif aidat ve gecikme faizi borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2000 yılı öncesinde davalı tarafından daha önce açılan menfi tespit davasında verilen karara dayalı olarak, davalının 623,90-YTL borçlu olduğu esas alınmış, ve borcun tamamı anapara borcu kabul edilerek davalının borcu buna göre hesaplanmıştır. Oysa menfi tespit davasına ilişkin mahkeme kararı ve bilirkişi raporunda 623,90-YTL borcun; 562,70-YTL’sinin aidat borcu, 56,20-YTL’sinin gecikme faizi ve 5,00-YTL'si de ihtarname masrafı olduğu belirtilmiştir....

                  Mahkemece, davacının ibraz ettiği 3 adet ödeme belgesinin davalı tarafından kabul ve ikrar edildiği, takip kesinleştikten sonra yapılan ödemeler nedeniyle açılan menfi tespit davasına bakma görevinin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçeleriyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece dava İİK’nun 71’inci maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesine göre dava, teminat amacıyla verilen çekin ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Öte yandan İİK’nun 71’inci maddesinde kanun koyucu tarafından düzenlenen konu menfi tespit davası da değildir. İİK’nun 71’inci maddesinin konusu, bu maddenin başlığında da açıkça yazıldığı gibi “İcra Mahkemesi Kararıyla Takibin Talik veya İptali”dir....

                    UYAP Entegrasyonu